1. Haberler
  2. Hareketli Manşet
  3. “İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”

“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”“Ne siz gerçek hakkınızı alabiliyorsunuz, ne de biz gerçek hakkınızı verebiliyoruz”

Kadooğlu Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu katıldığı GAİF, Üniversite- İŞKUR ve Sanayi perspektifinde istihdama bakış” konulu oturumda bir katılımcının sorusuna verdiği yanıt yoğun alkış aldı.

Katılımcının iş beğenmeme sizin mi yoksa iş arayan işçilerin mi hatası sorusuna “ Ülkenin yanlış politikaları kayıt dışı ve haksız rekabetin çok olmasından dolayı ne siz hakkınızı alabiliyorsunuz, nede biz hakkınızı verebiliyoruz. Şeyh Edebali’nin oğluna nasihatı “ İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” sözünüde hatırlatmak isterim” diyerek cevap verdi.

Gaziantep’te böyle bir fuarın yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Kadooğlu, bu fuarla birlikte işveren ve işçi arasındaki birlikteliğin resmi nikaha dönüşerek imza altına alındığını söyledi. Kadooğlu; İşçi olmadan üretim yapmak, işverenler olmadan yeni iş alanlarının açılması mümkün değildir. İşçi ve işveren birbirini tamamlayan iki unsurdur. El birliği ve ortak akıl ile Gaziantep’i nasıl Türkiye’de yıldız haline getirdiysek, bunu dünyada da başarmamız lazım. Bu tür buluşmaların Gaziantep’e büyük katkıs sağlayacağını düşünüyorum. Burada ortaya çıkacak verilerle daha isabetli kararların alınacaktır. Kalifiye elaman eksikliği sadece Gaziantep’in değil Türkiye’nin bir sıkıntısı. Her sektörün kendine has özellikleri var ve okuyarak bunların öğrenilmesi mümkün değil. Sektör bazında açılacak olan kurslar ile kalifiye eleman yetiştirilmesi konusunda bundan önceki süreçlerde ciddi çalışmalarımız oldu. Biz kendi bünyemizde çalıştırdığımız işçilerimize mesleki eğitim kursları düzenleyerek onların yetişmesine katkıda bulunuyoruz. Ancak bunun şirket bazında olmasından ziyade ülke bazında geliştirilecek politikalar ile daha fazla gelişim sağlayacağına inanıyorum. Kadın istihdamı konusunda da Kadıoğlu Grup olarak önem veriyoruz. Şirketimiz bünyesinde çalışan personelimizin yaklaşık %30’u kadındır. Biz kadın istihdamına pozitif olarak bakıyoruz, çünkü erkek her yerde iş bulabilir ancak özellikle Anadolu’da yaşayan kadınlarımız gidip şehir dışında çalışamayacakları için istihdam konusuda ciddi destek sağlanması gerektiği inancındayım ve biz kendi şirketimizde bunu uyguluyoruz.

BÖLGESEL KALKINMADA ADİL BÖLÜŞÜM OLMALIDIR

Bölgesel kalkınma dediğimizde ilk düşünmemiz gereken konu elbette adil bölüşüm olmalıdır. Bölgesel kalkınmadan kastımız ise bölgeler arasında var olan eşitsizliği giderme çabalarıdır. Bölgeler arası eşitsizlik sanayileşmenin belli bölgelerde toplanması sonucu ortaya çıkmış, geri kalmış bölgelerde ise sanayileşmenin tam anlamıyla yaşanmamasının yanında bazı sosyal, siyasi ve diğer toplumsal olaylar neticesinde bu eşitsizlik daha da derinleşmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin farklı sosyo ekonomik yapıları nedeniyle kullandıkları kalkınma modelleri elbette farklıdır. Ancak daha ileri bir ekonomik yapıya geçebilmek için kullandıkları ortak yol sanayileşmedir. Sanayileşme sosyo ekonomik yapıda değişiklikler yaparken, sanayileşmenin belli bölgelerde yoğunlaşması, bölgesel dengesizliklere neden olmakta ve birtakım sorunlar yaratmaktadır.

MESLEKİ EĞİTİMLERE ÖNEM VERİLMELİDİR

Hızlı nüfus artışı, kentleşme, sanayi yatırımları ve gelir dağılımının bölgeler arası dengesizliği, gelişmekte olan ülkelerin en belirgin göstergeleridir. Mesela Gaziantep örneğinde bunu rahatlıkla görebiliriz. Güneydoğu Anadolu bölgesi sınırları içerisinde yer almasına rağmen Gaziantep, gelişmiş ekonomi ve sanayisi ile bölgesel kalkınmaya en güzel örneklerden biridir. Ancak hemen yanı başındaki diğer illerin yaşadıkları sanayileşme ve istihdam sıkıntılarına baktığımızda gelişmekte olan her ülkenin sıkıntısı olan bölgesel eşitsizlikler burada da gözümüze çarpmaktadır.  Ancak buna rağmen Gaziantep’in şöyle bir özel durumu da vardır. Gaziantep’te yaşanan nüfus artışı, maalesef işsizlik rakamlarını da arttırmaktadır. Dolayısıyla işsizlik rakamları kimi zaman Türkiye ortalamasının üstünde olmasına yol açmaktadır. Ayrıca bugün Gaziantep’e baktığımızda 41 bin 850 kayıtlı işsiz görüyoruz. Bu işsizlerimizden yarısından çoğunun tam anlamıyla kalifiye olmadığını görüyoruz. Bu durum Gaziantep’in aslında hak ettiği yerin gerisinde olmasına yol açan en önemli etkenlerdendir. Eğitim ve sanayileşmenin at başı gitmediği bölgelerde bu sıkıntılar hep yaşanmaktadır. Gençlerin meslek edinmelerine destek olacak eğitimler daha yaygın olmalıdır ki, gelişmiş ülkelere baktığımızda bu sorunun eğitimle çözüldüğünü görürüz. İşkur’un büyük bir ciddiyetle desteklediği eğitimler ve özellikle bu fuar önemli bir eksikliği kapatmaktadır örneğin. Ülkelerin kalkınmak için kullandıkları modellerin farklı olduğundan bahsetmiştim. Örneğin Kanada örneği bizler açısından özellikle de Doğu ve Güneydoğu’nun kalkınması açısından önemli bir örnektir. Kanada’da bölgesel arası eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için kullanılan en kritik yöntem, kamu yatırımlarının o bölgelere daha yoğun bir şekilde kaydırılmasıdır. Kanada’nın ilk yüzyılı boyunca bu eşitsizliklerin belirlenmesi ve o bölgelere daha fazla kamu harcamaları yapılması hep gündemde olmuştur. Aslında bu konuda bizler de; Kanada, Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerde uygulanan bu anlayışı, birkaç yıldır “Kamu-Özel Sektör El Ele” adı altında bir model önerisi olarak gündeme getiriyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kalkınması için uygulanabilecek olan bu modeli en çok kullanan ülke olan İngiltere’de yaklaşık 65 milyar Euro yatırım, bu yolla yapılmıştır.

DEVLETİN DOĞUYA BÜYÜK ÇAPLI YATIRIMLAR YAPMASI GEREKİYOR

Devlet’in Doğu’ya özel sektör ile birlikte büyük çaplı yatırımlar yapması ve sonrasında bu yatırımları kademeli olarak özel sektöre devretmesi bölgenin kalkınması için önemli bir model olabilir. Kamu Özel Sektör El Ele diyerek, Doğu’daki her şehre en uygun yatırımı birlikte teşhis edip hep birlikte elimizi taşın altına koymayı öneriyoruz. Altyapıdan, Eğitime, Turizmden, Sanaayiye birçok alanda işbirlikleri yapabilir, binlerce kişiye istihdam sağlanabilir, yüzlerce okul yaptırabilir ve bu bölgelerimizi hak ettiği konuma getirebiliriz. Yıllardır Batı ülkelerinde uygulanan bu yöntemle, bölgelerimizin yaşam kalitesinin ne kadar hızlı artacağına hep birlikte şahit olacağımıza da yürekten inanıyorum.

Son olarak teşvikler konusuna da değinmek gerekir. Zira tüm dünyada, kalkınma için kullanılan bu yöntem ülkemizin de kalkınması için kilit bir öneme sahip. Buna göre en son açıklanan teşvik yasasını bazı eksikliklerine rağmen olumlu bulduğumuzu belirtmek isterim. Ancak başka ülkelerde, örneğin gelişmiş ekonomilere sahip olan AB ülkelerinde durum nedir onu da incelemek gerektiğini düşünüyorum. Zira bu örnekler bizler için yeni fırsatlar ve tecrübeler sunabilir. İncelediğimizde görüyoruz ki; son yıllarda AB ülkelerinin teşvik sistemlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiş. Müsaadenizle bu değişiklikleri dört noktada özetlemek isterim: Otomatik olarak verilen teşviklerden, belirli ölçütlere uygun ve seçici teşviklere doğru bir dönüşüm yaşanmaktadır.Teşviklerin verilmesi daha çok yerel yönetimlere/bölgesel kalkınma teşkilatlarına bırakılmakta, merkezî hükümetin denetimi ve etkisi azalmaktadır.Tarım ve imalat sanayi yanında, hizmet sektörü artan oranlarda teşviklerden yararlanmaktadır. Teşviklerden yararlanan hizmet dallarının başında; turizm,  AR-GE, danışmanlık ve finans gibi faaliyetler gelmektedir. Yatırımcıları etkileyecek büyüklükte teşvikler verilmektedir.Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Türkiye’nin kalkınması ve gelişmiş bir ekonomi olması, öncelikle Doğu’nun kalkınmasına ve şiddet ortamının son bulmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu bölgeye yapılan her türlü yatırım ve teşvik Türkiye’nin geleceği açısından da önemlidir. Bu bölgelerin kaderi Türkiye’deki herkesin kaderini etkilemektedir. Bizler sanayiciler olarak; bu bölgelerimiz için, Türkiye için birer tuğla koyup bu ülkeyi birinci sınıf bir ülke yapmak ve bu ülkede yaşayan herkesin birinci sınıf vatandaş olması için çabalamak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Yaptığımız tüm yatırımları sosyal sorumluluk olarak düşündüğümüzü ve sorunların aşılması için üzerimize düşen görevi bu bilinçle yerine getirmeye çalıştığımızı bilmenizi isterim.

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Mahmood Coffee
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Gaziantep Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep Sağlık Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!