ERDAL İNÖNÜ, CHP VE ŞEHİTKAMİL BELEDİYE MECLİSİ
CHP’nin en eski hastalığı “Birbirini yemektir!” Bunu en güzel anlatan espriyi rahmetli Erdal İnönü yapmıştı.
Erdal İnönü, önde gelen partililerle Ankara’da bir lokantaya gider. Beraber bir akşam yemeği yiyip son siyasi durumları tartışacaklardır.
Garson
“Ne yiyeceksiniz efendim?”diye sorar.
Erdal İnönü “Hiçbir şey istemez oğlum. Biz burada birbirimizi yiyeceğiz!”der.
**
İnönü’nün bu unutulmayan hatırasının üzerinden yarım asır geçmesine rağmen, CHP’de iç siyasi çekişmeler genel merkezden taşraya kadar hız kesmeden devam etti, ediyor… Geçmişteki örnekleri bir kenara bırakıp yakın tarihte bakalım.
Hatırlayacağınız gibi, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Özgür Özel’e eleştiriler getirmiş ve Özel’in son dönemdeki bazı söylem ve uygulamalarını eleştirerek bunların parti örgütlerinde ve seçmenler arasında tartışmaya yol açtığını öne sürmüştü.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel ise, sosyal medya hesabı üzerinden İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın açıklamalarına Salıcı’yı etiketleyerek cevap vermiş ve “Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir” demişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu tartışmaya son noktayı koyarak, “Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisinde kimse birbirine laf yetiştirmeyecek. Yine de birileri konuşuyorsa; onu da partilinin vicdanına havale edin, kimse birbirine cevap vermesin, işimize bakalım” dedi.
KALITSAL HASTALIĞIN KİTABI BİLE YAZILMIŞ
CHP’de birbirini yeme hastalığı öyle kalıtsal bir hal almış ki, Kazım Karabekir Paşa ‘’CHP’deki Büyük Kavga/ Ben Hain miyim?’’ isimli kitabı çıkartarak, partideki iç çekişmeleri detaylarıyla anlatmış. Bu kitapta anlatılanların ışığında CHP’de yakın tarihteki iç çekişmelerin gölgesinde Şehitkamil Belediye meclisinde yaşanan skandal olayları değerlendirirken, aslında çok şaşırmamak gerekiyor. CHP uzun yıllardır neden iktidar olamıyor? Sorusunun cevabını da aslında bu çekişmeler net bir şekilde veriyor.
CHP GAZİANTEP’TE DEĞİL KİTAP, FİLMLERE KONU OLACAK BİR PERFORMANS GÖSTERİYOR
Sağlıklı bir analiz anlayışı neticelere bakmaz. Olayların öncesi, sebepleri, istikrarı ve benzerliği analizin saç ayaklarını oluşturur. Yani 4 ayak yere basıyorsa doğru bir analiz elde edebiliriz.
AYAK 1
CHP Gaziantep teşkilatında, il başkanlığı süreçlerini hepimiz hatırlıyoruz. Melih Meriç’in rekor kırarak 2 hafta il başkanlığı yaptığı süreçte, sürekli görevden alınmalar, genel merkezden yapılan atamalar ve parti içerisinde manşetlerden düşmeyen bir il başkanlığı tartışmalarını izlemiştik. Seçime 1 ay kala il ve ilçe başkanlarının şok istifalarını da analize dahil ettiğimizde ilk ayak tamamdır.
AYAK 2
CHP’de ön seçim süreçleri, partinin kalıtsal hastalığı olan birbirini yeme hastalığından önemli kesitler sunar her seçimde. Genel merkez farklı bir uygulama, il teşkilatı ise farklı bir yöntem sunar. Bu sistemi savunanlar ve karşı çıkanlar arasında gazete manşetlerine taşınan polemikler dün gibi hafızamızda. Gerek milletvekili, gerek belediye başkanı ve gerekse meclis üyesi belirleme aşamasındaki kaos ile ikinci ayakta sanırım tamamdır.
AYAK 3
Ak Parti’nin iktidarda olduğu son 20 yılda 5 yerel seçim yapıldı. Bu süreçte partinin geniş kitleler açılamaması, sürekli aynı delegelerle büyük çoğunluğu aynı olan meclis üyelerinin seçilmesi, partiye emek vermiş isimlerin yönetim kademelerinden ötelenmesi bir vebal değil midir? Şu an birbirini yeme yarışında olan meclis üyelerinin yaşadıklarında, haksızlık yapılan ve partiden ötelenen isimlerini kul hakkını üçüncü ayak yapmamız gayet şık olur.
AYAK 4
Son yerel seçimde AK Parti’ye bariz üstünlük sağlamasına rağmen halen İl, ilçe, belediye başkanları ve meclis üyelerinin halen muhalefet zihniyetinden çıkamaması, kısır çekişmeler yüzünden kazandığı belediyeleri tekrar Ak Parti’ye kaptırması, masanın son ve en sağlam ayağı olacaktır.
Ayakları tamamladık. Masanın üzerine analizleri yazmaya kalkarsak konu çok.
Mesela
Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın 10 aylık bir süreçte gazete manşetlerinden düşmemesi başlı başına bir vaka. Tabii, bunun için 1 yılı doldurmasını bekleyeceğim. Yani, o kadar bilgi geliyor ki, CHP’nin buradaki kadrolaşma hırsı, mali akışlar, yönetimsel krizler ve daha neler neler?
SONUÇ OLARAK;
Şehitkamil Belediye meclisinde yaşanan kriz, CHP’nin Gaziantep’te yerel yönetimlere talip olma kredisini hızlı bir şekilde tüketiyor. Çözüm ve hizmet üretmesi gereken meclis, halkın yaşamsal alandaki sorunlarını erteliyor.
Yakın tarihte sosyal medyada birbirilerine ağır ithamda bulunan CHP genel başkan yardımcılarından birisi Gaziantep’e gelecek ve taraflarla görüşecektir. Bu da garip bir durumdur. Ne diyecek merak ediyorum! Yani, ‘’Biz kavga ediyoruz ama siz etmeyin bizi örnek almayın mı?’’ diyecek. Benim öngörüm değişen bir şey olmayacaktır. Bir işe nasıl başlarsanız öyle gider. Algı yönetiminin değişmez kuralıdır bu.
Akıllı olmak ile zeki olmak arasında çok önemli farklar vardır.
Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, komisyon seçiminde taraf olarak güç denemesine girmeyecekti. Meclis üyelerini kontrol edemeyen bir başkan ilçeye hizmet kontrolünü de kaybeder. Bu panik yeni hatalara gebedir. Yani CHP’de 4 ayaklı yeni yeni analiz masaları kurulması kaçınılmazdır. İşte bu masları yan yana koyduğunuzda CHP’nin neden iktidar olmadığına dair sağlıklı bir analiz yapabiliriz.
Elbette Şehitkamil’deki bu kriz, Büyükşehir meclisine de negatif etkiler yapmaya devam edecektir. Ama şu da bir gerçek ki, halkın aklıyla dalga geçen bir siyasi irade veya yönetim anlayışı ilk seçimde sandığa gömülür. Tarih tekerrürden ibarettir.
SON SÖZ
CHP’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Bağımsız seçilmiş milletvekillerinin eleştirilerinden şikâyet edilmesi üzerine söyledikleri:
‘’Elbette konuşacaklar, elbette eleştirecekler! Biz, bu arkadaşların Meclis’e girmelerini neden özendirdik ve arzu ettik, bir oyun olsun diye mi? Hayır efendim; tam tersine biz onları gayet ciddî bir düşünce ile, işlerimiz hakkındaki fikir ve görüşlerini açıkça söylesinler, yaptıklarımızı eleştirsinler, yani yeri boş kalan muhalefetin, bir dereceye kadar olsun, görevini görsünler diye Meclis’e getirdik, öyle değil mi? O halde niçin sinirleniyorsunuz, neden şikâyet ediyorsunuz? Yoksa kendinizden emin değil misiniz; yaptıklarınızda savunamayacağınız noktalar mı var? Şunu açıkça söyleyeyim ki, benim kesinlikle böyle bir endişem yoktur, bütün yaptıklarımı her zaman, her yerde savunabilirim.’’
(Hasan Rıza Soyak, Fotoğraflarla Atatürk ve Atatürk’ün Hususiyetleri, 1965, s. 60)
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitede…