Mehmet Sucu ve Dezenformasyon İle Mücadele
Geçtiğimiz günlerde, Gaziantep Valiliği ev sahipliğinde “Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü” imzalandı. Amaç, dijitalleşen dünyada bilgi güvenliği ve medya okuryazarlığının önemi dikkat çekmek, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasını önlemek, başta gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bilinçlendirmeyi hedeflemek. Geç kalınmışta olsa desteklemesi gereken önemli bir protokoldü.
Ancak, dezenformasyon denilince akla ilk basın geliyor. Bu gayet doğal. Çünkü, kentteki gelişmeleri, halkın yaşamsal sorunlarını kaleme alırken, yanlış bilgiler nedeniyle bilgi kirliği oluşabiliyor. Tabii, bu konuda çuvaldızı basına yöneltirken, iğneyi de kentte belirli kademelerde görevli isimlere yöneltmek gerekir. Acaba, yöneticiler açıklamalarında dezenformasyonu önlemek adına azami özeni gösteriyor mu yoksa hırs ve kibre yeni düşüp dezenformasyona zemin mi hazırlıyor? Bana göre basın kadar basının bilgilendiği, beslendiği haber kaynakları da bu bilgi kirliliğinden sorumlu tutulmalıdır.
NASIL MI?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Büyükşehir ve Şehitkamil meclis üyesi Mehmet Sucu’nun meclisteki demeçlerine, tahrik edici tutumlarına ve en önemlisi patavatsız cümlelerine baktığınızda dezenformasyon ile mücadelenin kitabını dahi yazabilirsiniz.
KİM BU MEHMET SUCU?
Her yerel seçimde masum bir kişiliğe bürünerek seçilme adına takla üzerine takla atan Sucu, 20 yılı aşkın süredir CHP’de meclis listesinden düşmedi. CHP’de bu koltuk sevdalıları yüzünden nice genç insanlar hem partiye hem siyasete küstü. Bu parti içerisindeki bir konu bizi çok alakadar etmiyor. Ama Sucu’nun meclisteki performansı dezenformasyon açısından hem bizi hem de toplumu yakından ilgilendiriyor.
ÖNCE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ PERFORMANSINA BAKALIM
Her mecliste Sucu’nun mutlaka sesini duyarsınız. Telefon kamerasını açar, söz alır ve ilgisiz alakasız bir şekilde yüksek bir ses tonuyla ortamı germeye başlar. Bakın geçtiğimiz oturumda Başkan Fatma Şahin 65 projeyi meclise anlattı. Kentin su ve gıda güvenliği, ulaşımın rahatlaması adına vizyon projeler anlatıyordu Fatma Şahin… Sucu bu illa söz alıp muhalefet edecek ya! Hemen sizin 10 yıl önceye gitti ve ‘’Sizin 1027 proje vardı’’ dedi. Salon gerildi. Çünkü, kentin 50 yıl sonraki geleceğine ilişkin konular konuşulurken Sucu’nun bu çıkışı elbette karşılıklı tartışmaya dönüştü.
İşte alın size dezenformasyon. Biz gazetecilerde doğal olarak ‘’meclis gergin geçti. Kavgalar damga vurdu’’ diye haber yaparız.
NEZAKET VE TAVIR ÖNEMLİ
Mecliste bir grup başkanı veya vekili elbette söz alacak, kararlar üzerinde konuşacak. Ama bir üslup olmalı, bir nezaket olmalı ve en önemlisi kendi çıkarları için değil, memleketin ve halkın çıkarları doğrultusunda konuşmalı. Her mecliste sözünü değil sesini yükselten Sucu’nun bir kadın belediye başkanı karşısında nasıl konuşması gerektiğini de ilkokulda hepimiz Ahlak derslerinde görmüşüzdür.
Geçtiğimiz günlerde de Şehitkamil meclisinde hem de kendi partilisi kadın meclis üyesine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden 1 gün önce hakaret edip aşağılamıştı. Şimdi soruyorum siz bu eklemleri yapan mı dezenformasyon oluşturuyor yoksa gazeteciler mi?
Hatta bir gün yaptığım bir haberden dolayı beni aradı Meclis Üyemiz. Ses tonunu tahmin etmeniz zor olmasa gerek. Ancak sonrasında tekrar bir haber için görüştük. “Ablam” diyerek hitap etti. Açıkçası kendi adıma sevindim. Güzelde bir sohbet oldu.
Neden bugün yine Sucu derseniz. Meclislerin vazgeçilmez ismi olduğu için olabilir mi?
SUCU’NUN ŞEHİTKAMİL PERFORMANSI EVLERE ŞENLİK
Şehitkamil meclisinde mütevazi kişiliği, her zaman uzlaşmacı tavırları ile bilinen AK Parti Grup Başkanı Mehmet Haz’ı dahi çileden çıkarmayı başaran Mehmet Sucu, bu performansları ile Şehitkamil meclisini ülke gündemine taşımayı başardı.
Şehitkamil meclisinde tehditler havada uçuşuyorsa, kapıya mafyavari adamlar çağrılıyorsa, korumalar meclis üyelerin üzerine salınıyorsa hepsinin temelinde Sucu’nun tahrik edici cümleleri ve anlamsız savunmaları yatıyordur.
Her konuya muhalefet ederek kendine ‘’başarılı, çalışıyor, mücadele ediyor’’ imajı oluşturmak isteyen Sucu’nun meclis üyesi olmadan önceki haliyle şimdiki hali arasındaki fark dezenformasyon ile mücadele protokolüne girmeliydi.
Hem büyükşehir meclisini hem de Şehitkamil meclisini tam bir arenaya dönüştüren Sucu’ya CHP Genel Başkanı Özgür Özel yakında bir plaket yapıp gönderir.
Üzerine de yazar;
Kafanı kumdan çıkar, Sam’da arazileri sula
Yoksa rezil olursun bağıra bağıra…
Sonuç olarak, dezenformasyon ile mücadele yerine Mehmet Sucu’nun patavatsızlığı, kadınlara saygısızlığı son erdirilebilse meclislerde kavga biter, Şehitkamil kendine gelir. Büyükşehirde gerginlik biter, Umut Yılmaz rahat eder.
Ama velakin Sucu, sanki çiğ yumurta ile zeytinyağı içip meclise geliyor. Bağırıyor da bağırıyor. İşin garip olan tarafı neye bağırdığını kendi de bilmiyor.
Peki bilmediğini bilmeyene ne derler?
…………………………………………………….Siz doldurun.
HASAN ŞENCAN
CHP Meclis Üyesi Hasan Şencan’ı da yıllardır yakından takip ederim. Her zaman muhaliftir. Olmalı da…
Ancak nezaketinden, üslubundan taviz vermeden söyleyeceğini söyler, inceden inceye de mesajını verir. Saygılı ve naziktir.
Neden Hasan Şencan’ı örnek verdin başka CHP Meclis Üyesi yok mu derseniz: Hasan Şencan ve Mehmet Sucu mecliste yan yana oturuyor.
Aslında üzüm üzüme baka baka kararır der atalarımız. Sayın Sucu ne var az Şencan’a bakıp kararsanız.
Son Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında Mehmet Sucu ile Karkamış Belediye Başkanı arasında gerginlik yaşandı. Halil Uğur, Mehmet Sucu’ya “bağırığın bitti mi” dedi. Sucu ise “anam beni böyle doğurmuş” diyerek cevap verdi.
Sayın Sucu yazıyı okuyunca lütfen kızma “Anam beni böyle doğurdu” kusura bakma…
Bir dahaki köşe yazımda “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diyeceğim bir ilçe başkanı var ki dillere destan. İşi gücü yalan olmuş. Kaleme alalım bakalım yalanlar dizisini…
Sağlıcakla!