Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli “17 Ağustos 2012 Tarihinde PKK’lı Militanlarla Kucaklaşan Biri Bağımsız, Dokuzu BDP’li 10 Milletvekili Hakkında Düzenlenen Fezleke” hakkında yazılı açıklama yaptı.
PKK terör örgütü, hiçbir insani ve vicdani kaygı taşımadan gerçekleştirdiği silahlı eylemlerinin yanı sıra, değişik vasıta ve imkânlarla propaganda zeminini canlı ve diri tutmanın arayışındadır diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şiddet ve terörü açıktan veya zımnen destekleyen, bölücülüğün kapı kulu gibi çalışarak toplumsal tabanını genişletmeyi hedefleyenler şu günlerde çaba ve gayretlerini bir hayli artırmışlardır” açıklamasında bulundu. Bahçeli yaptığı yazı açıklamada;
Terörle arasına mesafe koymayan, PKK’nın piyonu ve arkadan kumandalı oyuncağı olmaktan öte bir işlevi bulunmayan BDP’nin bugüne kadar farklı ortamlarda sahnelediği provokasyon ve ajitasyonları sınırları aşmış, sinirleri iyice germiştir. Bir gözü Kandil’de, diğeri de İmralı’da bulunan bu bölücü ve şiddet yanlısı sözde siyaset anlayışı, kendi kendini yiyen ve tüketen bir niteliğe bürünmüştür. Özellikle 17 Ağustos 2012 tarihinde, Hakkâri’nin Şemdinli İlçesi Bağlar Köyü yakınlarında, biri bağımsız, dokuzu BDP’li, 10 milletvekilinin teröristlerle kucaklaşması ve militanlarla milletvekillerin hasretle birbirine sarılması küstah bir meydan okuma olarak milli vicdanları infiale sürüklemiştir.
DOKUNULMAZLIK KONUSU YENİDEN ELE ALINMALIDIR
BDP’li milletvekillerinin, PKK vasiliği altında, bölücülük vekâleti ve temsiliyle daha fazla zehir saçmalarının önüne geçmek için dokunulmazlık konusunun yeni baştan ele alınması demokrasiye saygının bir gereği olduğu kadar, hukuk devleti olmanın da bir yükümlülüğüdür.
Teröre yardım ve yataklık yapmak, terör örgütü mensuplarıyla aleni ilişki ve irtibat kurmak, terör şebekesinin fiili hâkimiyet kurması için destek ve katkı sağlamak, örgüt sözcülüğüne soyunarak açıkça PKK propagandası yapmak milletvekilliği şöyle dursun, insanlıkla dahi bağdaşmamaktadır.
TBMM’nde görev alan bir milletvekilinin terörle içiçe geçmesi aynı zamanda demokrasiye sürülmüş kara bir leke, millet iradesine gösterilmiş hazımsızlık ve nankörlük olarak görülmelidir. Bundan dolayı, dokuz BDP’li ve bir bağımsız milletvekili hakkındaki dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili düzenlenen fezlekenin kabul edilmesi ve teröristlerle fütursuzca yapılan diyalogların hukuken hesabının sorulması son derece gerekli ve önemlidir. 1990’lı yılları bahane ederek, adaletten taviz isteyen ve eskiye dönülmemesi gerektiğini vaaz eden mihraklara da kulak tıkayarak Türk milletinin ve Türk devletinin şeref ve itibarını savunmak Gazi Meclis’in en asli vazifesi olarak telakki edilmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda üzerine düşeni harfiyen yapacak ve PKK’nın yanında hizalananların tehdit ve şantajlarının işe yaramayacağını gönül rahatlığıyla kanıtlayacaktır. Bu kapsamda parti olarak, 26 Ağustos 2012 tarihli basın açıklamasıyla, Anayasası’nın 83.maddesinin 2. ve 3. Fıkralarında değişiklik önermiş ve bu konudaki somut teklifimiz muhataplarımıza iletilmiştir. Türkiye’nin yolgeçen hanı olmadığını, densizliklerin prim görmeyeceğini ve karşılıksız bırakılmayacağını herkes anlamalı ve aklından bir an olsun çıkarmamalıdır” ” denildi.