Gaziantep Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (GSMMO) tarafından düzenlenen TTK, KOBİ, TFRS, Bağımsız Denetim Eğitimi sertifika dağıtım törenine katılan Türkiye Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı (TÜRMOB) Nail Sanlı; Gaziantep’in sanayisi, mutfağı, misafirperverliği, Organize Sanayisi ile kendi kendine yetebilen ender şehirlerden olduğunu ve bu özelliğinin TÜRMOB’a da yansıdığını söyledi.
Türkiye Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı (TÜRMOB) Nail Sanlı, TÜRMOB çatısı altında 84 oda ve 90 bin üye olduğunu belirterek yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen TÜRMOB’un her alanda sağlıklı bir şekilde çalışmalara devam ettiğini söyledi. Sanlı; ” Biz TÜRMOB olarak yeni Türk Ticaret Kanununun (TTK) hazırlık aşamasında çok etkin olmaya çalıştık. Çünkü yeni TTK’nu bizi heyecanlandıran dünya örnekleri ile rekabet edebilecek bir kanundu. Mesleğimizi tepeden tırnağa değiştirecek, Türkiye ekonomisini, ticaretini değiştirecek, halka açık şirketlerimiz çoğalacak, rekabet gücümüz, itibarımız artacaktı.
YENİ TTK BİZİM SEVGİLİMİZ GİBİYDİ
TTK’nu 14 Şubat 2011 tarihinde yasalaştı ve malum 14 Şubat Sevgililer günü ve yeni TTK’nu da bizim sevgilimiz gibiydi. 14 Şubat sürecinden sonra yasanın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012 tarihine doğru yürürken çeşitli kesimlerden sesler yükselmeye başladı. Sanki 10 yıllık hazırlık süreci ve yasalaşma süreci geride kalmamış, sanki hiç kimseden görüş alınmamış ve bir araya gelinmemişti. İşte bu süreçte Türkiye’yi kimlerin yönettiği ve kimlerin hâkimiyetinin olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu ve İş dünyası biraz daha ağır bastı. Bunu söylerken iş dünyasına karşı bir görüşümüz olduğu anlaşılmasın. iş dünyası olmasa biz olmayız, bizim sermaye karşıtı olmamız gibi bir durum olamaz. Biz TÜRMOB olarak Gümrük ve Tİcaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye’de çeşitli illerde TTK’nu tanıtım ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik. Bu toplantıda cezaların ağırlığı, özellikle hürriyeti bağlayıcı cezaların ortadan kaldırılması, şirket ortaklarının şirkete karşı borçlanmasının yeniden düzenlenmesi, internet sitesi zorunluluğu ile şirket bilgi ve belgelerinde getirilen bir takım değişiklikler eleştiri konusu oldu.
BAĞIMSIZ DENETİMİN YOK EDİLMESİNİ ENGELLEDİK
6335 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte o güne kadar hiç eleştirilmeyen, hiç kimsenin rahatsızlık duymadığı bağımsız denetim yok edildi. Böylece TTK’nun ana taşıyıcı kolonlarından bir tanesi yok edilmiş oldu. Bu da yetmezmiş gibi bizim can yeleğimiz olan 6102 sayılı kanunun 400.maddesinin canına okundu. Biz pes etmedik ve 400.maddenin komisyonda görüşülmesinden önce milletvekilleri ile siyasi parti grup başkanları ile görüşerek bu maddenin aslına dönmesi gerektiğini söyledik. Bu maddede hem meslek unvanlarımızın yer almasını hem de 3568 ibaresinin geçmesini istedik. 400.maddenin önergelerini ve nasıl değiştirildiğini takip ederseniz bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Bu kanunlar yaşadığı sürece 400.madde bu mesleğin emniyet sibobu olarak yaşamaya devam edecektir.
SERMAYE PİYASASI KANUNUNUN MECLİSTEN GEÇMESİNE ÇOK ÜZÜLDÜM
TÜRMOB olarak bizden bir görüş istendiğinde biz yönetim kurulunu toplayarak görüş verme gibi bir lüksümüz yok. Biz 84 odanın da görüşünü alarak değerlendirmek zorundayız. 84 oda da 90 bin üyeden görüş almak zorundadır. Bizi SPK’dan, EPDK’dan ayıran özellikte budur zaten. Geçtiğimiz hafta Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) meclisten geçti ve ben buna çok üzüldüm. Kamu Gözetim Kurumu, TÜRMOB’u yanına alsaydı bu SPK yasası meclisten geçmezdi. Çünkü biz artık bu konuda otorite olan kurumun Kamu Gözetim Kurumu olduğunu, SPK, BDDK ve EPDK’nın da buna uyması gerektiğini ve hiç kimsenin kendi alanında özel bir yetki isteme hakkının olmadığını söylerdik. Ama siz 23 yılda eğitim ağırlıklı staj ve sınav sistemini başarı ile gerçekleştirmiş ve uluslararası arena da takdir gören TÜRMOB’u yanınıza almazsanız işte böyle darbe alırsınız ve yasa bir taraftan delinir. Şimdi Kamu Gözetim Kurumu en büyük yetkisini kaybetti ve yetki SPK’ya geçti. Peki, burada cezalandırılacak olan sadece TÜRMOB üyesimidir. Kamu Gözetimi Kurumu bu saatten sonra ne yapacak, sadece tescil ve sicil takibi yapan bir kurum haline mi gelecek. Kamu Gözetimi Kurumu gereklidir dedik ancak dünyanın hiç bir yerinde hem denetleyen, hem düzenleyen, hem de gözetleyen yetkiler bir kurumda toplanmamıştır. Sizin göreviniz standartlarınız dâhilinde bu işlerin yapılıp yapılmadığını gözetlemektir dedik. Tekne su almaya başladımı batmaya mahkûmdur ve bu konu şu an su almaya başlamıştır.
DEFTER TASDİKİ KONUSUNDA CİDDİ ADIMLAR ATTIK
Defter tasdikleri konusunda İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanımız Yahya Arıkan, Eylül ayında bize bu yıl bu konuda sıkıştırılacağımızı söylemişti ve bizden bunu gündemimize almamızı istedi. Bundan sonraki süreçte ben Noterler Birliği Başkanını aradım ve ziyaret ettim. Kendisine 1,5 milyon mükellefin yaklaşık 5 milyon defterinin tasdikinin çok zor olacağını ve büyük bir kaos yaratacağını söyledim. Baktım konudan kendileri de muzdarip ve iki birlik olarak biz bu sorunu bakanlığa taşıdık. Gümrük Bakanlığında yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde bunun kanuni bir zorunluluk olduğunu bize söylediler ve biz de bunun en azından bu sene için bir genelge ile çözülebileceğini söyledik. Ticaret Sicil Tasdiknamelerinin defter tasdiki sırasında aranmayacağına ilişkin düzenlenen genelge çalışmaları tamamen TÜRMOB ve Noterler Birliğinin girişimleri sonucunda olmuştur. Kurum olmanın gerektiği bazı özellikler vardır ve biz genelgenin çıkış aşamasına kadar bu genelgeyle ilgili odalarımıza herhangi bir bilgi vermedik. Biz kulaktan dolma, göstermelik şeylerle uğraşmayız. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile olayı netleştirdikten sonra biz bu açıklamayı odalarımızla paylaştık.
TÜRMOB’UN BAŞARISIZLIĞI HERKESİ BAŞARISIZLIĞA GÖTÜRÜR
TÜRMOB 23 yıldır emek verilen, gecesiyle, gündüzüyle yoğun çalışmalar ve gayretler içerisinde hayata geçirilen bir meslek örgütüdür. 1990 ve 2000 yılında ilgilendiğimiz sorunlar ile bugünkü sorunlar arasında dünyalar kadar fark bulunmaktadır. Mesleğimiz son derece hassas bir dönem geçiriyor. Özellikle meslek yasamızda yapılan değişiklikler ile ilk defa yönetim şekillerimizin değiştiği bir dönemi yaşıyoruz. Yasal düzenlemelerin yoğun olduğu, mesleğin her şeyini değiştirecek TTK’nu değişikliğini yaşadığımız bir dönemdeyiz. Kamu Gözetim Kurumu gibi bir kurumla muhatap olduğumuz bir dönem. Türkiye’de önemli sıkıntıların yaşandığı bir dönem. Gelir İdaresi Başkanlığında inceleme elemanlarının yeniden yapılandırıldığı bir dönem. SPK, BDDK, EPDK ve Hazineni şekil değiştirdiği bir dönem. Bütün bunlara rağmen, TÜRMOB’un ekonomik sıkıntılarının olduğu bu dönemi sağlıklı bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen bu dönemde, 45 bin kişilik eğitimin gerçekleştirilmiş, bütün kurum ve kuruluşlarla en yoğun ilişki yaşanmış, iş dünyası ile en yüksek seviyede ilişkiler kurulmuştur. TÜRMOB tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve ilk defa Cumhurbaşkanlığı resepsiyonunda TÜRMOB temsil edilmiştir. Şunu tekrar etmek istiyorum, TÜRMOB’un başarısı herkesi başarıya götürür, bu nedenle yarışıp nerede bütünleşeceğimiz konusunda ölçünün iyi ayarlanması gerekmektedir.
