Gaziantep MHP İl Başkanı Mustafa Erzin yaptığı basın açıklamasında diğer parti il başkanlarına hodri meydan diyerek ortak anket yaptırmaya çağırdı.
MHP Gaziantep il başkanı Mustafa Erzin bir basın toplantısı düzenleyerek demokratikleşme paketini değerlendirdi.
Demokrasi paketi adı altında yapılan düzenlemelerin, PKK’nın siyasi uzantısı olan BDP’nin istekleri olduğunu belirten MHP Gaziantep İl Başkanı Mustafa ERZİN, Milliyetçi Hareket Partisinin hangi sistem gelirse gelsin Türk Milletinin zekâsıyla çok daha yüksek sonuçlar alacağını, MHP üzerine oyun oynayan siyasi partilerin de geçmişte olduğu gibi siyaset mezarlığına gömüleceğini söyledi.
MHP yapılan son anketlerde Gaziantep’te ve Türkiye genelinde istikrarlı bir şekilde oy oranının arttırmaya devam ettiğini söyleyen Erzin, “yapılan anketlerde Gaziantep ilinde AKP %47, CHP %21, MHP ise yaklaşık %20 olarak gözüküyor. Biz gerçekçiyiz, hiçbir zaman hayal kurmadık ve vatandaşlarımıza yalan söylemedik. Hodri meydan diğer parti il başkanları ile birlikte tek bütçe ile ortak anket yaptıralım” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep İl Başkanı Mustafa ERZİN; “Başbakan’ın demokratikleşme paketi altında yaptığı toplantıya bazı basın mensuplarının çağrılmamasının başbakanın nasıl bir demokrasi anlayışı olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Erzin; “Başbakan demokratikleşme paketi açıklıyor, demokratikleşme paketi olarak nitelendirilen bu paketin açıklamasına ilişkin toplantıda bir takım basın mensuplarına ambargo uygulanıyor ve toplantıya alınmıyor. Başbakanın bu uygulamayla demokrasi ve demokratikleşmeden ne anladığı ortada! Demokrasi paketi adı altında yapılan açıklamaları izlediğinizde açıklanan maddelerin birçoğunun Barış ve Demokrasi Partisini ilgilendirdiğini açık ve net bir şekilde görebilirsiniz.
PAKET BDP’NİN TALEBİ DOĞRULTUSUNDA HAZIRLANMIŞTIR
Bu talepler direkt olarak PKK’nın talebidir. Sizlere sormak istiyorum, Türk Milleti bunun neresindedir. Ruhban okulunun açılması, Rumca ve Ermenice eğitim verilecek olması Türkiye’yi yeni bir kaosa sürükleyecek projenin bir parçası mıdır? Siz kanunla bu hakkı verdiğinizde yarın bir başkası gelip de ben Gaziantep’te Ermenice eğitim veren bir okul açmak istiyorum dediğinde neye göre mani olacaksınız. Bunlar sadece Güneydoğuda Kürtçe eğitim vermenin projesi değildir. Ne hikmetse Başbakan bunu gündeme getirmeden bir ay önce Gökçeada’da dört öğrenciyle eğitime başlayan bir Rum Okulu açılmıştır. Aslında her şey birbiri ile örtüşüyor ancak günlük telaşe içerisinde milletimizin fotoğrafın tamamına bakma şansı olmuyor.
EMEKÇİ VE TÜRK HALKI İÇİN PAKETTE NELER VAR?
Bu pakette emekliye, işçiye, çiftçiye, esnafa, sanayiciye, serbest meslek erbabına, memura herhangi bir demokratik hak verilmiş midir? Sürekli suiistimal konusu yapılan Alevi vatandaşlarımızın hangi demokratik hakları verilmiştir. Başörtüsü bir kez daha suiistimal konusu edilerek nihai çözümden uzak oyalama taktikleri uygulanırken, dini inançlarını samimiyet ile yaşamaya çalışan kardeşlerimizin hangi demokratik hakları verilmiştir. Andımızın okunmasından kimler, neden rahatsız olmaktadır? Acaba rahatsızlık duyanlar Türk ve çalışkan olmadıklarını mı düşünmektedirler. Bugün andımızı kaldıranlar acaba İstiklal Marşını kaldırmayı, Anayasamızdan Türk tanımını çıkarmayı ve Türk Bayrağını değiştirmeyi de zamanla gündeme getirmeyi mi düşünmektedirler.
VARLIĞIMIZ TÜRK VARLIĞINA DEĞİLSE, KİME ARMAĞAN OLACAK?
Varlığımız Türk varlığına armağan olmayacaksa kimlere armağan olacaktır. Daraltılmış bölge ile 1946 yılındaki seçim sistemine dönülmeye çalışılmaktadır. Daraltılmış bölgeden kasıt şudur; mesela Gaziantep’te A partisi %40 aldı, B partisi %30, C partisi %20 aldı. Bu sonuçlara göre Gaziantep’te ki bütün milletvekillerini A partisi kazanmış oluyor. Bunların daraltılmış bölgeden anladıkları budur. B partisi ile C partisinin toplam %50 oyu otomatik olarak çöpe gitmiş olacaktır. Siz Gaziantep’te bir partiye %30 oy vereceksiniz, ancak meclise bir tane bile vekil gönderemeyeceksiniz, bunun neresi demokratiktir. Bu yüzde on barajı partimizin o zamanki adı olan Milliyetçi Çalışma Partisi için getirilmişti ve bugün bizim partimiz dimdik halen ayakta durmaktadır. Bunu getiren siyasi partilerin hepsi ise siyaset mezarlığındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ne olursa olsun, hangi sistem gelirse gelsin milletimizin zekasıyla çok daha yüksek sonuçlar alacak ve bu oyunları oynayan partileri de geçmişte olduğu gibi siyaset mezarlığına gömecektir.
BİZ BU KADAR ONURSUZ VE GURURSUZ YAŞAMAYI HAK ETMİYORUZ
Bu demokratikleşme paketi açıklanmadan önce İmralı’nın onayına gitmiş ondan sonra milletimiz ile paylaşılmıştır. Dolayısıyla demokratikleşme paketi adı altında açıklanan bu açıklamalarda 75 milyonun ne düşündüğünün yerine İmralı’nın ne düşündüğü daha önemlidir. Biliyorsunuz ki, bir yasa meclisten çıktıktan sonra Cumhurbaşkanının onayına gider. Ancak Türkiye’de yeni bir uygulama başladı, önce konular İmralı’nın onayına gidiyor, buradan onaydan geçtikten sonra kamuoyunun ve meclisin gündemine geliyor, yasalaştıktan sonra da Cumhurbaşkanının onayına sunuluyor. Ben bunu milletimizin vicdanına havale ediyorum. Biz bu kadar onursuz ve gurursuz yaşamayı hak eden bir millet değiliz. 1912 Balkan harbi ve yemen harbi başladığı dönemde Osmanlı coğrafyası 16 milyon Km2 lik bir alana sahipti. Bu olay yaklaşık 101 yıl önceydi. Bugün ise yaklaşık olarak 800 bin km2 lik bir alana sahibiz. Halep ve Balkan şu an ateş topu halinde ve Allah yardımcıları olsun. Peki, Balkanlardaki hangi Osmanlı Vakfı ile ilgili olarak bizler şuan bir hak talebinde bulunabiliyoruz. Balkanlardan göçmek zorunda kalan soydaşlarımızın orada kalmış haklarını savunabiliyormuyuz? Oralarda halen 2. ve 3.sınıf insan muamelesi gören soydaşlarımızın haklarını savunabiliyormuyuz? Yunanistan ve Gümülcüne”de ki soydaşlarımızın kendi müftülerini dahi seçme haklarının olmadığını biliyormuyuz? Başbakanımızın demokratikleşme adına kendi değerlerimizi yok sayma politikaları bu kadar derinden devam ederken dün ata yadigârı olan topraklarımızda yaşayan soydaşlarımızın hakkı ve hukukunu savunmak neden Başbakanın aklına gelmiyor?
AK PARTİ İKTİDARI KORKU İMPARATORLUĞU YARATMIŞTIR
Ak Parti iktidarının yaratmış olduğu korku ortamında artık insanlar konuşmaya cesaret edemez, tepkilerini dile getiremez oldular. Şu anda iktidara karşı tepkisini açık bir şekilde dile getiren, Türk Milletinin sesi olan tek parti Milliyetçi Hareket Partisi kaldı. Eğer bu mahalli seçimlerde MHP ciddi bir oy sıçraması yapar, AK Parti iktidarı da ciddi bir düşüş eğiliminde olursa ki öyle olacağını değerlendiriyoruz, o zaman bütün sivil toplum kuruluşları ve toplum tepkisini çok daha rahat bir şekilde dile getirecektir diye düşünüyorum. 25 Mayıs tarihinde MHP, Adana’da miting yapıyor, aynı gün başbakan Hatay’da, 26 Haziran tarihinde MHP, Erzurum’da miting yapıyor, bir sonraki gün başbakan Erzurum’da. 14 Eylül tarihinde MHP Elazığ’da, aynı gün başbakan Malatya ve Adıyaman’da. Eğer gerçekten senin oyun %50, MHP’nin oyu %14 ise bu korku neden? Neden MHP’nin gittiği yerlere gidip, toparlama ihtiyacı hissediyorsun?
MHP yapılan son anketlerde Gaziantep’te ve Türkiye genelinde istikrarlı bir şekilde oy oranının arttırmaya devam ediyor. Yapılan anketlerde Gaziantep ilinde AKP %47, CHP %21, MHP ise yaklaşık %20 olarak gözüküyor. Biz gerçekçiyiz, hiçbir zaman hayal kurmadık ve vatandaşlarımıza yalan söylemedik.
