“SAVAŞIN MAĞDUR ETTİĞİ KADINLAR” BU PANELDE KONUŞULDU
Kısa adı KADEM olan Kadın ve Demokrasi Derneği ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Savaşın mağdur Ettiği Kadınlar Panelinde konuşan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Batı ve İslam Dünyası’na Suriye’deki mağdur kadın ve çocuklar için somut önlem ve destek çağrısında bulundu. Coşkun, “Suriye’de İnsanlık onurunun ayaklar altına alınmasına, kadının çocukların mahvedilmesine artık seyirci kalınmamalı” dedi.
Savaşın mağdur Ettiği Kadınlar Paneli’nin ‘Savaş Mağduru Kadınlar ve Güçlendirilmeleri’ konulu oturumun moderatörlüğünü yapan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Suriye’de akan kanın durdurulması ve barışın temini için özellikle kadın ve çocukların içinde bulundukları şartların iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nden Brenda Goddard, İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan Dr. Rami İnhasi, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Sekreteri Aybüke Ekici, Dr. Meryem Özlem Kütük, İnsani Yardım Vakfı’ndan Gülden Sönmez, Türkiye Diyanet Vakfı’ndan Sezer Katırcıoğlu ve Mülteci Dayanışma Derneği’nden Pırıl Erçoban’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, Gaziantep Üniversitesi’nin bu ülkedeki iç savaş öncesinde özellikle Halep Üniversite ile iyi ilişkiler içinde olduklarını, Halep’ten Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’ne tedavi için hasta geldiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Coşkun, “Suriye bizim için çok önemli bir başlık. Suriye ile Halep Üniversitesi ile Türkçe Eğitim Merkezimiz varken, Halep’ten Gaziantep Üniversitesi’ne hastaların sevkiyatını gerçekleştiren ofisimiz varken, bugünkü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a orada doktora verilirken, Gaziantep Üniversitesi Senatosu olarak, ben GAÜN Rektörü olarak oradaydım. O güzel, karşılıklı ilişkilerin yaşandığı ılık, sıcak günlerden, özellikle kadın ve çocukların mağdur edildiği bu günlere gelmek çok üzüntü verici. Biz Gaziantep Üniversitesi olarak bu problemin sahibiyiz. Özellikle eğitim, sosyal destek açısından kadın ve çocuk ayağında üniversite olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
SURİYELİ KADIN VE ÇOCUKLARIMIZI MERKEZİMİZE ALDIK
Suriye’den Türkiye’ye göç eden kadın ve çocukların sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Coşkun, gelinen süreçle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir rüzgar esti Arap Baharı diye. Güya bu ülkelerin demokratikleşmesine hizmet edecek bir rüzgârdı. Ama bu süreçte binlerce insanın ölmesine, yüzbinlerce kadın ve çocuğun mağdur olmasına neden oldu. Şuanda, bizler ‘Ensar’ olarak, evimize, ülkemize misafir olmuş bir milyon 600 bine yakın Suriyeli kardeşimiz için neler yapabileceğimizin çabası içindeyiz. Kadınlarımız daha iyi bilirler. Gelecekte bir aydınlığa nurlu ufuklara gebe olan bir sürecin içindeyiz. Bir yandan dualarımızla, öbür taraftan ortaya koyacağımız eylemlerle bu süreci en hafif şekilde, nasıl atlatabilirizin çabasındayız. Bugün biz GAÜN olarak 20 kampta Türkçe eğitim veriyoruz. Bu bir sefere mahsus değil. Devlet kurumlarıyla STK’larla, BM ile, İslam Kalkınma Bankası ile ilişki kurarak bu süreçte özellikle genç, çocuk ve kadınlara yardımcı olmak konusunda sosyal destek projeleri, psikolojik destek projeler geliştiriyoruz. Gaziantep Üniversitesinde bu konuda yararlandığımız 30’u aşkın akademisyen bulunuyor. İnşallah büyük bir projemiz var. Gaziantep Üniversitesi çatısı altında, Arapça eğitim veren bir üniversite tesisiyle de gençlerin eğitimine yönelik bir çalışmamız sürüyor. İnşallah bunu da gerçekleştireceğiz. Yaraya parmak basma konusunda daha somut projelerle belki daha önemli sorumluluk alacağız.”
BATI VE İSLAM DÜNYASI’NA ÇAĞRI
Konuşmasında, Suriye’li mağdur insanlar konusunda Türkiye’nin yalnız bırakıldığını da vurgulayan Prof. Dr. Yavuz Coşkun salondaki Batı ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na mensup konuklardan daha etkin, somut girişimde bulunulmasını isteyerek şunları söyledi: “Burada insanlık onurunun ayaklar altına alınmasına, kadının çocukların mahvedildiği görülmesine karşın, sadece insan olmanın haysiyetiyle, siyasi çıkarları gözetmeden, yeni enerji politikalarını dikkate almadan düşünmeye ve önlem almaya davet ediyorum. Bir çağrı da İslam Dünyası’na. Hazreti Peygamberimiz ‘Müminler kardeştir’ dememiş mi? O zaman, hani bunu görelim. Somut görelim. Bir yanda insanlık onuru, diğer tarafta din kardeşliği. Bunlar için çağrı yapmak zorundayız. Türkiye’de bununla ilgili somut projelerimiz var. Mesela ‘Kardeş Aile Projesi’ Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son derece güzel bir projesi, İHH’nın ‘Sizin de bir yetiminiz olsun Projesi’ bir başka son derece güzel. Proje. Mesela ben eğitim konusunda çağrıda bulunuyorum. Gelin bir öğrenciye burs verelim. Adını da koyalım. 100 Dolar olsun. Devlet kontrolünde ve eliyle. Kamu spotu yapalım, Batı’ya, İslam ülkelerine taşıyalım. Bir çocuğa verilecek bursun 10 yıl sonra insanlık için ne kadar önemli olduğunu o zaman göreceğiz. Bunu yapalım ki muhtemel bir iç çatışmanın da önüne geçelim. Tüm bunları yaparken de mağdur olmuş Suriyeli kadınların içindeki cevheri kullanmayı unutmayalım.”
Bir bölümünü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Dr. Sare Davutoğlu’nun da izlediği etkinliğin sonunda KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Sümeyya Erdoğan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve panelistlere plaket verdi. Panel, geç saatlere kalmasına rağmen ilgiyle takip edildi.
