HANEFİ AVCI BASIN MENSUPLARIYLA BULUŞTU
Tahliye olduktan sonra yapacağı açıklamalar merak edilen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gündemle ilgili konulara ilişkin görüşlerini Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ndeki basın toplantısında açıkladı.
Cezaevinden tahliye olduktan sonra memleketi Gaziantep’e gelen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, önce ailesini daha sonra Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti. Avcı, GGC’de düzenlenen basın toplantısında ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ulusal ve yerel basın temsilcilerin büyük ilgi gösterdiği basın toplantısında soruları da cevaplandıran Avcı, ülkenin önemli bir süreçten geçtiğini ancak gelecekte bu sıkıntıların aşılacağını ifade etti.
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, Hanefi Avcı’ya geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başladı. Avcı’nın çok önemli makamlarda devlete hizmet etmiş bir isim olduğuna dikkat çeken Ay, “Sayın müdürümüzün aile yakınları Gaziantep’te bulunuyor. Onları ziyaret etti. Ayağının tozuyla Gaziantep basınına olan vefasını göstererek, Cemiyetimizde basın mensubu arkadaşlarımızla bir araya geldi. Sayın Avcı, ülke gündemine ilişkin önemli tecrübe ve öngörülere sahip bir isimdir. Hayatının bundan sonraki bölümünde kendisine başarılar diliyoruz ve Cemiyetimizi onurlandırdıkları içinde tüm meslektaşlarım adına teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
GGC Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avcı, ülkenin kritik ve önemli bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, gelecekte tüm sorunların aşılacağı ümidi taşıdığını söyledi.
Avcı cezaevinde bulunduğu dönemdeki duygularını ve gelişmelerle ilişkin düşüncelerini dile getirirken, hiç kimseye kırgınlığının olmadığın dikkat çekerek, şu açıklamalar yaptı;
YENİ BİR HAYATA BAŞLIYORUM
Cezaevinde, daha çok insanı şeyleri özledim. Kendi ailemi, kendi arkadaşlarımı ve dostlarımı özledim. Gaziantep’in gelenekleri ruhumuza sinmiş, her şeyi çok özledim. Basit gibi görünüyor ama arada geçen uzunca bir zaman var. Bu zamanda çok şey yaşamadığınız için farkında olmayarak eksikliğini hissetmeye başlıyorsunuz. Telefon kullanmayı bile yeni öğreniyorum şimdi. Her şey çok değişmiş, şehir çok değişmiş. Gaziantep’te büyüdüm, çocukluğum burada geçti ama şimdi sokaklarını dahi ayırt edemiyorum. Birçok şey değişmiş. İçeride 4 yıl oraya göre yaşadık, oraya göre giyindik. Burada her şey çok yoğun, ben içerideyken üç arkadaşla birlikte kalıyorduk. Burada şimdi bu kalabalığa adapte olmaya çalışıyorum. Eskiden buraya yılda bir defa geliyordum, ama artık daha sık geleceğimi söyleyebilirim. Özellikle Edirne’de görev yaparken burası çok uzak oluyordu, gelemiyordum.
SIKINTILAR AŞILACAKTIR
Her ne kadar köklü bir Ülke de olsak, demokrasi kültürümüz çok yeni. Bu anlamda birçok eksiklik yaşamamız normal. Demokrasi bir takım sıkıntılar yaşayacak. Ama iyiye doğru gidiyoruz. Dünyanın ve bölgenin de yaşadığı bir süreç var sadece bizim değil. Türkiye dünyadaki bu süreçten etkileniyor. Çok sancılı dönemler yaşıyoruz. Geriye bakarsanız 12 eylül öncesi dönemlere de bakıyorum, bizim gibi ülkelerin kendi yakın tarihinde hep kendi kavgaları var. Solcu-sağcı, cumhuriyetçi-laik derken şimdi birde paralel yapı çıktı. İç kavgalarımızdan kurtulmamız lazım. Ben gelecek sürecin iyi olacağı kanaatindeyim. Demokrasi sorumluluk rejimidir hepimiz sorumluluklarımızın farkında olursak bir şeyleri atlatmak daha kolay. Benim şahsi gözlemlerim biraz sorumluluk bilincimiz az. Biz her şeyi devlet yapar, hükümet yapar, valilik yapar diye düşünüyoruz. Ama modern toplumlarda herkesin ayrı bir katkısı vardır. sorunlarımız büyümeyebilirdi. Sorunlarımız daha küçükken kurumlar bir şeyler yapabilirdi, her kurumun her kuruluşun tepkisini ve tavrını göstermesi lazımdı. Bizim tepkimiz yavaş ve yumuşak oluyor ama ben geleceğin daha iyi olacağı kanaatindeyim.
ET KOKARSA TUZ ATARSINIZ
Bir tabir vardır et kokarsa tuz atarsınız. Ama Türkiye’de tuz koktu. bütün kurumlar hata yapabilir, yargı düzeltir. Ama bugün Türkiye’de yargı kendi sorun haline geldi. Yargıyı düzeltmenin yolu da yine yargının kendi içindedir.
SİYASET BENİM İŞİM DEĞİL
Siyaseti düşünmüyorum. Yeni çıktım annemi göreyim, yakınlarımı göreyim, yarım kalan işlerimi yapayım derdindeyim. Halen devam eden davalarım var. Adil bir yargı önüne çıksam benim savunma yapmama bile gerek yok. Beraat falan da istemiyorum Ama gerçek bir adalet olacaksa, bana bunu yapanlara suç duyurusuyla başlaması lazım mahkemenin. Bu yapılanlar yanlış ve bilerek yapılmıştır. Şahsi olarak kırgınlığım yok ama halk adına devlet adına bir kırgınlığım var.
EN BÜYÜK SORUN İÇ GÜVENLİK
Bu ülkenin en büyük sıkıntısının iç güvenlik olduğunu düşünüyorum. Devlet yıllardan beri hep terörle ve güneydoğu sorunlarıyla uğraşır. Bunu çözecek sihirli bir formül yok ama 40 yıldır yaşadığım birikimlerimi yazmayı düşünüyorum. Barış süreci Türkiye için çok önemli, bu sorunu çözersek birçok sorunumuz da beraberinde çözülecektir.
BASIN SUÇUNDAN YATANLARDA VAR
Dünyada basın suçlarından dolayı çok sıkıntı çekiliyor. Basın suçlarından dolayı ülkemizde birçok gazeteci içeride. Mühim olan Gazetecilik sınırlarını aşmak meselesidir. Eleştirinin de bir hududu vardır. Devlet kurumu olarak beni eleştirebilirsiniz, hatta incitebilirsiniz de ama kamu yararı için bunu yapıyorsanız haklısınız.
