Baro Başkanı Bülent Duran, Aile Avukatlığı Uygulaması Şart
Gaziantep Baro Başkanı Bülent Duran, örgütlenme hakkının önemi ve hukukun yaşamın her alanında varlığı üzerinde durarak, adaletin korunması için yargı makamlarının ve diğer kurumların sorumlulukları, Gaziantep Adliyesi otopark sorunu, arabuluculuk ve aile avukatlığına dair birçok konu hakkında açıklamada bulundu.
Aile hekimi gibi her ailenin bir avukatı olması gerektiğine dikkat çeken Başkan Duran, diğer bir önemli konunun da Türkiye’de en çok güvenilen kurumlar arasında en son sırada yer alan Adaletin, Hukuka olan güvensizlik olduğunu ve bu güvenin yeniden inşa edilmesi için HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN sağlanması gerektiğini söyledi.
Gaziantep Barosu Başkanı Bülent Duran Digital Medya Platformu’nu ziyaret etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Duran, Baroya kayıtlı avukat sayısının da 6 bini bulduğunu söyledi.
AİLE HEKİMLİĞİ GİBİ AİLE AVUKATLIĞI OLMALI
Duran: “Türkiye’de bir çok mağdur insan avukatlara ve hukuka ulaşımda zorlanıyor. Durumu çok kötü olan ve şiddet gören bir kadın avukat ücreti korkusuyla hukuka ulaşımda çaresizlik yaşıyor. Her hangi bir hukuksuzlukta danışabileceği bir avukatı olmalı. Aile avukatlığını 2016 dan beri savunuyorum. Avrupa Birliği girişinde şartlardan birisi bu. Sen hangi sözleşmeyi imzalıyorsun, bunu sana getireceği, götüreceği nedir? Veya hangi hukuki ilişkiye giriyorsun, vatandaş bu konuda kafasına takılan bir şey olduğunda Avrupa’daki gibi arayacak, randevusunu alacak, avukata danışacak, gidecek. Avukata aile hekimi gibi ücretini oradan alacak, bu faaliyeti yürütecek. Duruşma takip edecek arkadaşlar da yine haricen öyle takibi yapacak. Bazı arkadaşlar sadece aile avukatında kalacak ve işin orasında kalacak. Dolayısıyla biraz biz hukuki ihtilafları, önleyici hukuk dediğimiz yöntemlerle böyle çözeriz.
Bizim adli yardımımız var. Adli yardımda biz kadınlara yönelik başvuruları genelde alıyoruz. Bize 150-200 başvuru alıyor, genelde şiddet mağduru olan kadınları alabiliyoruz. Çünkü bizim bütçemiz o kadar el veriyor. Hepsine avukat atayamıyoruz. Onu bakanlıktan ödenek geliyor bize. Bakanlık barolar birliğine, barolar birliğine, barolara dağıtıyor.
“HUKUK YAŞAMIN HER ALANINDA VARDIR”
Yaşamın her alanında hukuk vardır. İnsanların ilişkilerdeki saygınlığı gerektirecek olan kuraldır, normdur. Çıkarılan kanunlarla genel bir hukuk oluşturulur ve devletin gelenekçi hukuk oluşturarak yasaya dönüştürür ve uymak zorunluluğu getirilir. Bunu yaparken de herkesi kapsaması gerekmektedir. Ben de bir avukat olarak hukuk kurallarına uymak normları uygulamak gerektiğini savunmaktayım. Burada yürüttüğümüz faaliyet bir haktır ve hakkı korumakla ilgili bir faaliyettir. Bizim kutsalımız budur” ifadelerini kullandı.
OTOPARK SORUNU ACİLEN ÇÖZÜLMELİ
Baro Başkanı Bülent Duran, Gaziantep Adliyesine giden vatandaşların en büyük sorunlarından birisinin de otopark olduğunu belirterek bu sorunun ivedilikle çözülmesi gerektiğini söyledi.
Adaletin, adliyenin kapısından içeri giren her yurttaşın mağdur olmaması adına vatandaşı korumakla sorumlu olduğunu hep söylüyoruz. Gaziantep Adliyesine giden vatandaşın en büyük sorunu otopark. Seçimlerden beri bu sorunla uğraşıyorum. Otopark, vatandaşın otoparkı. Vatandaş 3–4 kilometre ileriye park ediyor yağmur çamur 4 km yürüyor. Yazın sıcakta çekilmiyor. Yargı makamları arasında koruduğumuz kutsal olan haklara yönelik yapmamız gereken ödevi yapabilirsek toplumsal barışı ve huzuru orada sağlarız. Adliyede ki mevcut binalar ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Ceza binasında 56 tane asliye ceza var. 15 tane ağır ceza kuruldu. Sulh cezaları var. Asli ceza 75’e çıktı ama gelecek hakimin , savcının odası yok. Katiplerin çalışacak yerleri yok. Bizim arkadaşlarının gidebileceği, faaliyet yürütebileceği, avukatlarının gidebileceği bir alan yok. Böyle bir korkunç şeyle karşı karşıyayız.
GAZİANTEP BAROSUNA KAYITLI AVUKAT SAYIMIZ 6 BİNE YAKLAŞTI
Gaziantep’te avukat sayımız, verdiğimiz sicil numarası 6 bine yaklaştı. Ama sicil almayanlarda var. Evet, fiili 4 bine yaklaştı. Arabuluculuk aslında bizim ana hukuk sistemimizde yok. Anglo-Sakson dediğimiz Amerikan hukuk sisteminde var. Bizde kara Avrupa hukuk sisteminde daha çok muhakeme ile ilgili. Orada jüri oluruz, uzlaşmaya çağıran alternatif hukuk uyuşmazlık çözümleri dediğimiz bu uyuşmazlıkları. Bu meseleyi biraz adliyedeki iş yükünü alır diye getirdiler. Bir şekilde uzlaşılıyor ama uzlaşmada neler oluyor? Bu hakkını alıyor mu almıyor mu? Aslında bizde iş mahkemeleri için öngörüldü. Arabuluculuk ticari ihtilaflar ve ortaklığın giderilmesi birçok geldi. Karşılık bulduğu alan orası. Orada böyle bir şey yaptılar ama bu gerçekten de doğru bir hukuki yol yöntem mi? Düşünmek lazım. Mesela 100 işçi bir avukata gelmiş olsa, avukat davayı açmış olsaydı 30 bine yakın rakam bu avukatın cebine giriyordu. Şimdi bu gelmiyor ve avukat bunu kazanmıyor. İş yükü anlamında bir rahatlama olsa da arabuluculukta cüzi bir rakam alınıyor. Bizim meslektaşların avukatlık çok kazanan bir meslek profili olarak gözüküyor ama benim %90 avukat arkadaşlarının çok sıkıntısı var. Yani avukatlık ekonomik anlamda çok kötü bir noktada. Sağlık güvenceleri çok kötü bir noktada. Birçok avukat arkadaşın primini ödeyemiyor. Bir avukatın ortalama 200-250 bin kazanması gerekir böyle bir avukat kazanmıyor. Çok ciddi bir sorun. Bu sorun adalete de yansıyor. Avukat maddi kaygıları olmayacak. Okuyacak, düşünecek, iyi bir dava dilekçesi çıkaracak. Avukat iyi bir savunma geliştirecek ki vatandaşın hakkını koruyacak. Hukuk devletinin en temel ayağı vatandaşın hukuka erişim hakkı avukatlıktan geçer.
UYUŞTURUCU CİDDİ BİR SORUN
Ceza soruşturmaları ve yargılamalarında 3’te 2’si uyuşturucu. Yani bizim bu konuyu oturup ciddi ciddi konuşmamız gerekir. Gençliğimiz gidiyor, gençlerimiz gidiyor. 3’te 2’si? Tabi tabi. Yani cezaevine giriyorsunuz, cezaevinde tutukluların 3’te 2’si uyuşturucudan. Bu valiliğin açıklaması? Valiliğin açıklaması şu. Mesela 12.000 kişiyi biz hüküm giymiş olanı yakaladık. 12.000 kişi 2 ay içinde yakalandıysa, valiliğin açıklaması. Ben sordum, dedim ki 12.000 kişi nereye yerleştireceksiniz? Yerleştirecek yer var mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanımız işte bu konuda çalışmalar yapıyor. 2 ay sonra bir 12.000 daha yakaladınız, hüküm giymiş. Ne olacak bu. Ben mesleğe başlarken 5’ti şu an 75 oldu. Bugün 75 misli demek ki 70 misli artmış. Artmış yani. Bugün toplumun geldiği noktayı da gösteriyor. Suç oranındaki bu artış korkutucu değil mi?
Asayiş olayından diğer yandan da %33-%34 oranında gerileme varmış. Ama bakıyoruz hükümlü sayısı gittikçe artıyor. Diyelim ki denetimli serbestlik sayısı gittikçe artıyor. Denetim serbestlikte olan şeye baktığımızda bir caydırıcı olay olmuyor. Denetim serbestlik suç işleyenlerin oranı da çok fazla. Şimdi bu çözüm noktası nereye kadar gidecek. Nüfus büyüyor, suç oranları küçülüyor diye gösteriliyor ama öbür taraftan suç oranları da artıyor. Mahkeme sayıları artması demek, suç oranlarının da artması demek. Burada bir tehlikeli bir şey var. Boşanma nedenlerinin yüzde yetmişi sekseni ekonomik kaygılardan kaynaklı. İnsanların beklentileri var, bu beklentileri karşılayamamak, ekonomik sıkıntılar, huzursuzluk çıkarıyor. Boşanma oranlarında da ciddi bir artış var.
RAMAZAN GELİYOR, İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLER VAR
İşçi eylemelerinde biz her iki taraf için de uzlaşmadan yanayız. İş verenin fabrikası olmayınca işçinin çalışacağı bir alan olmaz. İşçi çalışmazsa da fabrikan olmaz, işler yürümez. Dolayısıyla buradaki bir mutabık kalmak, mutabakata ermek gerekiyor. Bunun işçiyle bu anlamdaki taleplerle ilişkin düşüncemiz buydu. Bunun çözme konusunda rolümüz varsa işçilere de gittik onu söyledik. Sanayicilere de gittik bunu söyledik. Ve ne zaman bize ihtiyaç duyulursa bu konuda gereken rolü oynarız dedik. İhtiyaç olursa bu konuda çözme konusunda devreye gireriz dedik. Ramazan başlayacak. Yüzlerce işçinin işten atılmış olması üzücü. Evde çocukları var. Çocuğunun ve evinin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Gaziantep’te 10 binin altında kiralık ev yok. Hayat pahalı, geçim zor. Ortada insanı vicdanen rahatsız eden bir durum var. Vali beye çağrı yapmıştım. Özel kalemi ile görüştük. İşçi ve işverenlerle görüştüklerini söyledi. Bu orta yolu muhakkak bulacağız ve bitireceğiz dedi. Kendisi de bunu ifade etti. Vali bey o konuda yumuşak. Ama yasağı neden koydu onu bilemiyoruz.
EN GÜVENİLİR KURUMLAR ARASINDA YARGIYA GÜVEN NEDEN ALT SIRALARDA
Tüm yargılama faaliyetini sohbete başlarken konuşmuştuk. Vatandaş olarak yargıya güven duyabilmeniz gerekir. Bu ülkenin yurttaşı olmak bunu gerektirir. Vatandaşı adalet koruyacak, kolluk koruyacak, siyaset koruyacak, bize hizmet getirecek. Kişi bu güveni duyunca burada kendini özgür hisseder, kendini ifade eder, kendini güvende hisseder. Başıma bir şey geldiğinde adalete güveniyorum der. Gazeteciler gazetecilik yaptığı için tutuklandı. İş adamları tutuklandı, az önce bahsettik bu kadar kriz. İş adamı tablo böyle diyor. Gözaltına alıyorsa başka sermaye gelmez, buradaki sermaye de gider. Siyasetçi siyasetçi yaptığı için, sendikacı sendikacılık yaptığı için tutuklanıyorsa. Ben o gün Mehmet Türkmen’in tutuklandığında da bunu söyledim. Bir ceza kurumu müessesesidir tutuklama tedbiri. Aksi durumda özgürlük hakkının ihlalidir. Bu böyle olunca vatandaşın yargıya olan güvensizliği %90 olur. %10’un neye daim güvendiğini de aslında bir tartışmak gerekir. Gerçekten böyle kaygılıyız. Bu yüzden de benim en büyük sorunlarımdan birisi bu. Ben bu ülkede herkesin güven duyabileceği, herkesin benim mülkiyetim güvende, özgürlüklerim, kişisel varlığım, çoluğum çocuğum kişisel varlığım güvendedir diyebileceği bir hukuk sisteminin egemen olmasını istiyorum. Umarım tüm kurumlar, siyaset kurumu başta olmak üzere tüm kurumlar buna hizmet eder” dedi.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi…
