Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 106’ncı yıl dönümü dolayısıyla “İnancın Zaferi Çanakkale Ruhu” isimli söyleşi programı düzenlendi.
106 yıl önce dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermeyerek tarihe kalın harflerle adını yazdıran Çanakkale Geçilmez Destanı’nın haklı gururunu yaşatmak, vatanseverlik duygusunu unutturmamak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Büyükşehir Değerler Eğitimi ve Gönüllü Kuruluşlar Daire Başkanlığınca Onat Kutlar Tiyatro Salonu’nda söyleşi programı organize edildi. İstiklal Marşı’nın okunması ve Kur’an tilavetiyle başlayan programda Çanakkale şehitlerine özel kısa sinevizyon gösterimi yapıldı. Akabinde orkestra eşliğinde 18 Mart gününü bir kez daha gözler önüne serecek Çanakkale Geçilmez türküsü seslendirildi.
“Şart Meselesi Bugün Hala Devam Ediyor”
“İnancın Zaferi Çanakkale Ruhu” adlı söyleşinin konukları Gaziantep Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bilimleri Doç. Dr. Ayhan Doğan ve ilahiyatçı Yılmaz Öztürk oldu. Programda Doç. Dr. Doğan, Türk Milletinin Avrupa ve Batı dünyası için bir şark meselesi olarak görüldüğüne dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti: “Emperyalist devletler, Türkleri Anadolu’da barındırmak istemiyordu. Temelde Çanakkale serüvenimiz de bu sebebe dayanıyor. Çünkü Çanakkale Savaşı ile artık son darbeyi vurmayı hedefliyorlardı. Emperyalistlerin 1815 senesinde Çanakkale’deki amaçları Osmanlı için nasılsa bugün de Türkiye Cumhuriyeti için aynıdır. Hala Şark Meselesi projesi devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Çanakkale Zaferi Şehitlerin Taşıdığı İmanla Gerçekleşti”
İlahiyatçı Yılmaz Öztürk ise şehir ve şehadet kavramından hareketle şunları söyledi: “Yüce Allah’a hamdolsun ki bizlere Çanakkale gibi müthiş bir destan yaşatmıştır. Bu zaferin, bu destanın arkasında yatan şey orada yatan şehitlerin taşıdığı imandı. Aslında bu savaş sadece stratejik bir konuma sahip olan bir devleti yıkmaktan da öte iman ile küfrün bir savaşıydı. Dolayısıyla imkan onlardaydı ancak iman da bizim şehitlerimizdeydi.”
“Şehitlik dediğimiz şey en yalın ifadesiyle Allah yolunda ölmek demektir. Allah yolunda ölenlerin şehitlik mertebesine yalnızca ulaşabilir” diyen Öztürk, sözlerini şöyle son verdi: “Dolayısıyla biz şahitlik ederiz, Allah’tan başka hiçbir ilahın olmadığına. Şehit olmak için Allah’ın tek ilah olduğuna şahitlik edilmelidir.”
Söyleşi sonrasında Çanakkale’de gerçekleştirilen kısa sinevizyon gösterimi katılımcılara sunuldu.
