Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk’ün ebediyete intikalinin 80. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, “Geleceğin dünyasında sadece demokrasinin, özgürlüklerin, güvenlik ve refah arayışlarının bulunduğuna inanıyor, biz de bu istikamette çalışıyoruz. 2023 hedeflerimiz, sadece ekonomide değil, demokraside de dünyanın en ileri ülkelerinden biri hâline gelme kararlılığımızı ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’ne katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programında Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Vefatının 80. yıl dönümünde, Atatürk’ü rahmetle yâd eden ve ahirete irtihal etmiş tüm gazi ve şehitlere de minnettarlığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl dönümlerinin, anma yanında, geçmişten bugüne kapsamlı muhasebeler yapma fırsatı verdiğini söyledi.
Pazar günü Paris’te katılacağı Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yılı törenleri ve bugün Atatürk’ün vefatının 80. yıl dönümü anma etkinliklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçte ülkemizin yaşadıklarını şöyle bir gözümüzün önüne getirdiğimizde, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini çok daha iyi görebiliriz” diye ekledi.
Çanakkale ve Kut’ül Amare gibi zaferlere rağmen, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ülke topraklarının paylaşılma girişimlerine şahit olunduğunu ve ülkenin böyle bir tehdidin altına girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müstevlilere karşı önce şehir şehir, ardından topyekûn bir kurtuluş mücadelesi başlattık. Mücadelemizin zaferle sonuçlanmasını ardından, yeni devletimizle tarih sahnesindeki yerimizi tekrar aldık” diye konuştu.
“600 yıllık bir çınarın devrilip, epeyce küçülmüş olsa da, özü itibariye aynı mümbit coğrafya üzerinde taze bir fidanın boy vermesi sürecinin, elbette sıkıntısız yaşanması mümkün değildi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemin, doğru ve yanlışlarıyla, eksik ve fazlalarıyla tartışıldığını ve tartışılacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Mesela, Gazi Mustafa Kemal’in kendi iradesiyle başlattığı ama provokasyonlar yüzünden vazgeçmek zorunda kaldığı çok partili hayata geçiş denemesini vaktinde başarmış olsaydık, acaba ülkemiz nereye giderdi? Mesela, o dönemde kendi uçağımızı, otomobilimizi üretmiş, sanayimizi geliştirmiş, ihracatımızı büyütmüş olsaydık, bugün nerede olurduk? Mesela, gençlerimizin zihinlerini formatlamaya çalışmak yerine, onları medeniyetiyle barışık özgür fertler hâlinde yetiştirecek bir eğitim sistemi kursaydık, acaba nasıl bir gelişme gösterirdik? Bunun gibi pek çok soru, zihinlerimizi meşgul ediyor olmakla birlikte, önümüzdeki vakıa da ortadadır.”
Atatürk’ün vefatına yakın yıllardan başlayıp 1950’ye kadar süren tek parti istibdadı döneminde milletin değerlerinin, inancının ve kültürünün hoyratça savrulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu dönemde İkinci Dünya Savaşı’na girmediğini; ancak savaşın tüm yükünü, sefaletini ve sıkıntısını yaşadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu dönemde ülkemizi yönetenler, milletimizi sadece büyük bir maddi külfetin altında ezmekle kalmamış, değerlerinin üzerinde kurduğu baskıyla da iyice bunaltmıştır” ifadelerini kullandı.
Bu dönemin sonunda yaşanan gelişmelerle ilgili, Türkiye’de bir kesimin, çok partili hayata, dönemin CHP yöneticilerinin iradesiyle geçildiğini iddia ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oysaki bu değişim iradi değil, mecburi bir değişimdir. Tek parti ekibi, elinden gelse Türkiye’yi Alman Nazizm’i, İtalyan Faşizmi veya Sovyet sosyalimizden birine sürükleyecek bir zihin yapısına sahiptir” şeklinde konuştu.
Kaynak: https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/99617/-2023-hedeflerimiz-ekonomi-ve-demokraside-dunyanin-en-ileri-ulkelerinden-biri-h-line-gelme-kararliligimizdir-