MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak olan “Devlet Bahçeli” köprüsünün temelini attı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kendi adını taşıyan köprünün temelini atmak için gittiği Adana’da büyük bir coşkuyla karşılandı.
Bahçeli konuşmasında “Türkiye gergin, kaygılı, öfkeli, huzursuz ve tedirgindir. Küçük bir kıvılcım, telafisi mümkün olmayan hadiselere neden olabilecektir” dedi.
Devlet Bahçeli’ye, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya ve MHP Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yanı sıra 2009’da MHP’nin adayı olarak Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 1 yıl sonra İçişleri Bakanlığı tarafından hakkındaki soruşturmalar nedeniyle açığa alınınca ‘Aklan da gel’ diyerek istifasını istediği Durak da üst yöneticilerle protokolde yer aldı.
Törende önce Ceyhan İlçesi Belediye Başkanlığı döneminde ‘ihaleye fesat karıştırıp rüşvet aldığı’ iddiası ile hakkında dava açılan ve yurt dışına çıkış yasağı getirilen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP’li Hüseyin Sözlü bir konuşma yaptı. Sözlü, 120 milyon lira ihale bedelli, 6 şeritli ve çift hat raylı köprünün Adana’nın itibar projesi olduğunu, 2017’nin ikinci yarısında hizmete gireceğini söyledi.
“BİZ KİMSEYE YAN GÖZLE BAKMAYIZ”
Devlet Bahçeli, yaklaşık 10 bin kişinin toplandığı tören alanında Adana’nın emin ellerde olduğunu, hiç bir emeğin zayi edilmeyeceğini, ‘nın hakkı olanı alacağını söyledi. MHP’nin samimiyetle heyecanla millete hayırlı hizmetler yapma uğurunda mücadelesine devam edeceğini belirten Bahçeli, “Ülkemizin en uzun köprüleri arasına girecek bu kıymetli eser Adanalılarla beraber Çukurova Bölgesinin ulaşım yükünü önemli oranda azaltacaktır. Köprüye ismimin verilmesi de ayrıca şahsım için gurur vesilesidir. Hüseyin Sözlü ve tüm belediye çalışanlarına teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum. Sayın Sözlü, hiç bir söze aldırış etme, fitne fesadı yık. Gönüllerde köprü kur, yalnız değilsin. Adana seninledir. Partimizin il ve ilçe teşkilatları ve tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Anasının dili ve kökeni ne olursa olsun, yöresi, doğduğu yer neresi olursa olsun, Türk milletine mensubiyet bilinci taşıyan, al bayrağa bakınca göğsü kabaran, vatan bayrak deyince gözü yaşaran, şehit denilince gönlü şahlanan her vatan evladı bizimdir, öz kardeşimizdir. Biz kimseye yan gözle bakmayız, yeter ki vatan haini olmasın. Biz kimseyi yabancı ve öteki görmeyiz, yeter ki milli ve manevi emanetlere karşı gelmesin. Hiç kimseyi aşağılamaz, kırmaz, dışlamaz, insan onuruna saygıdan da taviz vermeyiz. Tıpkı aziz ecdadımız gibi, tıpkı kardeşlikle yoğrulmuş Türk asırlarında olduğu gibi ayrımcılığa yüzümüzü döner, fitneye, nifaktan beslenen kötülük bekçilerine haddini bildiririz. Tarihe, ecdada, millete vefa borcumuz vardır. Bilinmesini isterim ki, millet için kim tek bir çivi dahi çaktıysa, kim bir eser bıraktıysa, ülkenin gelişmesi ve kalkınması için kim uğraş verdiyse, kim eser kazandırdıysa hiçbir ayrım gözetmeksizin hepsine şükranlarımızı sunarız. Bu konuda siyasi bir ayrım yapmayız. Milliyetçi Hareket çalışırken, üretirken, vatandaşlarımıza verdiği sözleri birer birer yerine getirirken bunun karşısında boş durmayanların olduğunun da farkındayız.
“TÜRKİYE HUZURSUZ VE TEDİRGİN”
Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye gergin, kaygılı, öfkeli, huzursuz ve tedirgindir. Küçük bir kıvılcım, telafisi mümkün olmayan hadiselere neden olabilecektir. Bu hassas ortam tahrik ve kışkırtmalara açık ve müsaittir. Bu nedenle önümüzdeki süreç dikkat, sağduyu ve akıl gerektirmektedir. Bu vatan kimsesiz değildir. Bu aziz millet çaresiz değildir. Ayrışma, çatışma ve bölünme ise Türkiye için kader değildir. İçinde bulunduğumuz hassasiyet, Tarihin Milliyetçi Hareket’e kazandırdığı tecrübe, Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, Ecdadımızın nasihatleri ve dersleri bizlere, ihanetlere karşı dikkat; İşbirlikçilere karşı uyanıklık; İstismara karşı temkin; Tahriklere karşı sükunet tavsiye etmektedir. Sokaklarda arayacağımız, sokaklarda bulacağımız geleceğimiz yoktur. Hainler, sokaklarda hendek kazıyorlarmış, mezarlarını kazdıklarını öğrenecekler. Barikat kuruyor, çukur açıyorlarmış, sonlarını hazırladıklarını da anlayacaklar. Kahraman şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, bu milletin kahır ve azameti Türk ve Türkiye düşmanlarının kökünü kurutacaktır. Türk milleti terör illetini aşacak, birlik ve kardeşlik şafağında yeniden doğacaktır. Bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Tahrik ve tertiplere hazırlıklı olacağız. Milli değerler etrafında kenetleneceğiz. Bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana gösterecektir. Türkiye, İmralı’ya, Kandil’e, Barzaniye, boyun eğmeyecektir. Türk milleti, Yıkım taşeronlarına, çözülme lobilerine, ihanet odaklarına, işbirlikçi elitlere, satılık kalem ve sözde aydınlara, husumet cephesine inat ayrışmayacağını, atışmayacağını, bölünmeyeceğini gösterecektir. Biliniz ki susmuşsanız, Türkiye yok olmuş demektir. İnadına ve ısrarla konuşacaksınız, haykıracaksınız. Milletimizin kurtuluş ve yükseliş ruhunun dün olduğu gibi bugün de sembolü olacaksınız.”
Konuşmaların ardından dualar eşliğinde köprünün temeli atıldı.