Gaziantep Baro Başkanı Avukat Ali Elibol, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ( HSYK) seçimlerini değerlendirdi.
Son günlerde Türkiye’de yaşanan olayları da değerlendiren Elibol, “Bölgemiz şiddetin her alanda çılgınca arttığı bir dönemden geçiyor. Yanı başımızdaki kanlı çatışmaların, Türkiye’ye sıçratılması şeklindeki uğursuz bir senaryo, gündeme sokularak, çok acılar çektiğimiz, unutmak istediğimiz bir kargaşa dönemi tekrarı bize yaşatılmak istenilmektedir” dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerini değerlendiren Gaziantep Baro Başkanı Ali Elibol, “Nerede hukuk ihlali varsa, nerede demokrasi ihlali varsa, nerede anayasa ihlali varsa halkımızla paylaşacağız. Gözümüz bundan sonraki uygulamaların üzerinde olacaktır” dedi.
Birbirine karşı doldurulan, kışkırtılan toplum kesimleri uğursuz senaryo kurucularının devreye girmesi ile içlerindeki öfke ve nefretin etkisi ile etrafı kırıp dökmeye, yakıp yıkmaya ve kan akıtmaya başladı diyerek sözlerine devam eden Elibol, Bu tür çatışmanın yeniden alevlenmesine sevinip “yesinler birbirlerini” diyen kişilerde olabilir. Ancak böyle düşünen kesimlere buradan seslenmek istiyoruz. Bu tür çatışmalar en büyük zararı, gergin olan atmosferi daha da kızıştırarak tüm ülkeye, dolayısıyla kendilerine ve yakınlarına da verecektir. Biz sorunun barış, birlik ve kardeşlik içinde çözümünün bulunmasını, ırk temelinde tartışılmasını son derece tehlikeli ve vahim görüyoruz” uyarısında bulunarak halkı sağduyulu olmaya davet etti.
“BU ÇÖZÜMÜN ADRESİ TBMM’DİR”
Ülkemizin temel sorunlarının başında gelen bu sorun, çok dikkatli ve soğukkanlı yaklaşılması gereken, özensizlik ve duyarsızlığa asla tahammülü olmayan bir konudur. Bunun çözümünün ön koşulu, bütün etnik grupların, devlete güven duymasını sağlamak için bütün etnik gruplara eşit davranan bir devletin, kısaca bir hukuk devletinin varlığı şarttır. Ayrıca sorunları zor kullanılarak değil, tartışarak halletme kültürünün varlığı da ön koşuldur. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık nedenlerini de göz önünde tutarak, gerçekçi ve kalıcı çözüm önerileri getirmesi gerektiğine inanmaktayız. Sorunun çözümü için, insan haklarına dayalı, hukukun üstünlüğüne bağlı, temel hak ve özgürlükleri sınırlamayan, düşünce ve örgütlenmeden yana, çok kültürlü, çoğulcu, katılımcı, devletin bir hizmet kurumu olarak algılandığı, çağdaş bir vatandaşlık anlayışının benimsendiği, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde anlaşma sağladığı bir çözüm şekline şiddetle ihtiyaç vardır. Kuşkusuz bu çözümün adresi milli iradenin ve demokrasinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Ülkemizin dış politikasının, tüm komşularımızla sıfır sorun ve Büyük Atatürk’ün bize vasiyeti olan “Yurtta barış, dünyada barış” özdeyişi olması gerekir.
“SAVCI VE AVUKAT TARAFTIR, TARAFSIZ OLAN YARGIÇTIR”
HSYK seçimleri hakkında da açıklamalarda bulunan Elibol, HSYK’nın ayrılarak, Hâkimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu şeklinde iki ayrı kurumun olmaması gerektiğine dikkat çekti. Elibol, “Yargılamada savcı ve avukat taraftır, tarafsız olan yargıçtır. Taraf olan savcı ile tarafsız olan yargıcın aynı çatı altında olmasını yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu düşünüyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Yürütme ve yasama ile hiç ilişkilendirilmemelidir. Biz savcı ve hâkimler kurulunun ayrı düzenlemesini isterken şuanda bakanlık bürokratlarının öncülüğünde yapılan bir seçimdi. Ben hiçbir hukukçunun hukukun üstünlüğünden, hukuk devletinden ödün vereceğine ihtimal vermiyorum. Biz de savunmanın temsilcileri olarak bundan sonra daha dikkatli olacağız.” diye konuştu.
HSYK’ya seçilen üyelerden bazılarının seçim döneminde ‘yürütme ile biz uyumlu çalışacağız’ sözlerini hatırlatan Elibol, “Nerede hukuk ihlali varsa, nerede demokrasi ihlali varsa, nerede anayasa ihlali varsa halkımızla paylaşacağız. Gözümüzde bundan sonraki uygulamaların üzerinde olacaktır. Hukukun ayaklar altına alınmasına asla izin vermeyeceğiz. Yasama, yargı, yürütme tek elde toplanırsa bunun adına artık demokrasi denmez, otoriter bir sistem denir. Ben bir hukuk kurumunun kendi ayağına balta vuracağını sanmam” dedi.
Türkiye’nin Suriye’de ılımlı muhaliflerin eğitilmesi ve donatılmasını konusunda BM kararının olması gerektiğine dikkat çeken Elibol, “BM’den çıkacak bir karar ile bunun uluslararası hukukta yasal kılıfa oturacağını düşünüyorum. Ama BM’den bu şekilde bir karar çıkmadan bu kararı alırsak, başka ülkede savaşacak askerleri eğitmeye çalışırsak bunun isminin ne olacağını artık siz düşünün. Bu militanları yasal olarak eğitmemiz yanlış.” diye konuştu. / NARKOZ HABER
