Fransa İslam Konfederasyonu, Macron’un “Fransa İslamı” beyannamesini reddetti
DİTİB ve Milli Görüş Fransa İslam Konfederasyonu, Macron’un “Fransa İslamı” beyannamesini reddetti.
Fransa’da bir süredir tartışılan, Ulusal İmamlar Konseyi İlkeler Tüzüğü’ne imza atmayan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Fransa’daki Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF) ve Tebliğ Federasyonu ile Millî Görüş Fransa İslam Konfederasyonu ortak açıklama yaparak, prensipte Imamlar Konseyi projesini desteklemekle beraber Macron’a sunulan metnin Müslümanları suçlayıcı ve ötekileştirici ifadeler içerdiğini açıkladı.Fransa İslam Konfederasyonu, Macron’un “Fransa İslamı” beyannamesini reddetti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ekim ayı ortasında Elysee Sarayı’nda görüştüğü İslami kuruluşların temsilcilerinden, “toplumda rahatsızlık oluşturan bazı belirsizliklere” son vermeleri çağrısında bulunmuştu. Bu çerçevede temsilcilerden, “İslam’ın cumhuriyet ilkeleri ile uyumlu olduğunu gösteren bir İlkeler Tüzüğü” yazmalarını istemişti. Fransa İslam Konseyi’ne (CFCM) bağlı 5 Federasyon; Paris Büyük Camii Ulusal Federasyonu, Fransa Müslümanları Birliği (RMF), Fransa Müslümanları (MF), Fransa Camiler Birliği (UMF) ve Afrika, Komorlar ve Antiller İslam Dernekleri Federasyonu, Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da katıldığı toplantıda İlkeler Tüzüğü metnine imza atmışlardı.
İmzalanan Ulusal İmamlar Konseyi İlkeler Tüzüğü, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Müslümanlara yönelik son dönemlerde sürdüğü baskı politikasının bir devamı olarak görülerek Müslümanların tepkisini çekiyor.
Macron’un beyannamesini kabul eden çatı örgüt CFCM’nin Başkanı Muhammed Moussaoui’nin savunduğu beyannameye Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Fransa’daki Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF) ve Tebliğ Federasyonu ile Millî Görüş Fransa İslam Konfederasyonu imza atmadı. Fransa İslam Konseyi’ne (CFCM) bağlı 3 konfederasyon ortak bir açıklama yaparak, “Fransa İslam’ı İlkeler Şartnamesi”nin kendilerinin onayı olmadan CFCM adına Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sunulmasını kınadı. Millî Görüş Fransa İslam Konfederasyonu (CIMG) ile birlikte Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Fransa’daki Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF) ve Tebliğ Federasyonu tarafından ortaklaşa yapılan açıklamada, şartnamenin sunuluş şekli eleştirilirken, Fransa İslam Konseyi’nin çalışmalarının, bugüne kadar üyeleri ile mutabakata varılarak yürütüldüğüne dikkat çekildi. Ortak açıklamada, “Fransa İslam Konseyi üyelerinin olduğu gibi yerel ve bölgesel üyelerle imamların görüşleri alınmadan şartname imzalanmış ve sunulmuştur” ifadeleri kullanıldı. Sürecin bu şekilde yürütülmesinden de üzüntü duyulduğu belirtilirken, Réunion Adasındaki Saint Denis Ulu Camii’nin şartnameyi imzalamayarak, mevcut çalışma şeklini koruyacağını açıklayarak demokratik hakkını kullandığı bildirildi.
“Metin, Müslümanları suçlayıcı ve ötekileştirici”
“Bizler, anayasaya bağlı, Cumhuriyetin temel ilkeleri olan özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerini kabul eden bir dini topluluğu temsil ediyoruz” denilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron’a sunulan metnin bazı ifadelerinin Müslümanları suçlayıcı ve ötekileştirici nitelikte ve Müslümanların onurlarını zedeleyici olduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca, “Metinde geçen bazı ifadelerin Fransa’da Müslümanlara yönelik şüpheyi artıracağını ve dolayısıyla Fransa’mızla olan güven bağlarını zayıflatacağına inanıyoruz” ifadesi kullanıldı. Kamuoyunu bilgilendiren federasyonlar, Fransa’da İslam’ın daha iyi tanıtılması ve toplumsal uyuma katkı sağlaması maksadıyla Ulusal İmamlar Konseyi’nin (CNI) kurulmasının önemli olduğunu ve çalışma şartlarının ortak kararla değiştirilebileceğine inandıklarını da ifade ettiler.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bizler, şartnamede yer alan laiklik ilkesi bağlamında devletlerin müdahalelerde bulunmamasını, dinlerin siyasi vasıta olarak kullanılmaması ve de anayasa ile cumhuriyet ilkelerine uyulmasını önemsiyoruz. Topluluğumuzun güveni, desteği ve duyarlılığı ile hareket ediyoruz. Her zaman yapıcı bir ruhla diyaloğa açık olan dinî kurumlar olarak katkı sağlamaya devam edeceğiz. Ancak toplumumuzun gönül rahatlığıyla kabul edemeyeceği bir metni imzalamanın anlamlı olmayacağını düşünüyoruz”