Gaziantep Milletvekili Meriç: Eğitimde Kalitesizlik Giderilmeli ve Turizmde Yeni Politikalar Üretilmeli
Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Dijital Medya Platformunda gazetecilerle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Meriç, Özel okul ve özel üniversitelerin kapatılmasının gerektiğini söyleyerek eğitimde kalitesizlik olduğunu belirtti.
Gaziantep’in cezalandırıldığını söyleyen Meriç çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GAZİANTEP CEZALANDIRILIYOR
Meriç gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gaziantep’in Ankara’dan baktığında zengin bir şehir olarak göründüğünü ve Anteplilerin kendi ihtiyaçlarını kendi gideren bir şehir olduğuna dikkat çekti.
Meriç: “Baş üstüne ancak bizim Gaziantep’imizi sevmemiz, ülkemizi sevmemiz, tüm sanayicilerin en ufak bir sorunu yan yana gelip birlikte çözmek için elini taşın altına koymaları çok güzel bir şey ama bunu koydukları için de ödül vereceklerine tam tersi cezalandırılıyorlar. Gaziantep sanayisi herhangi bir konuda bir dert bir sorun varsa maddi ve manevi olarak devletin yanında oluyor. Hiçbir siyasi görüşe bakmadan herkes bir şekilde elini taşın altına koyuyor. Ama bunun karşılığının ödül olarak verilmesi gerekirken Gaziantep cezalandırılıyor. Bunun önüne geçmek lazım. Zaten ondan dolayı şu an Organize Sanayi Bölgesi’nde arsalar prim yapmıyor. Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayiciler yeni yatırım yapmak istemiyorlar. Bunlar büyük sıkıntı. Çünkü etraftan bakıldığında evet bu kadar büyüdüler. Bir fabrikası olan iki oldu, üç oldu diyorlar ama gidin borçlarına bakın. Bu borçlardan bu sanayiciyi kurtarmamız lazım. Yeni yatırımları yapmalarının önünü açmamız lazım. Gaziantep Organize Sanayi de nereden baksanız 250-300 bin tane çalışan var. Dört ile çarpsanız Gaziantep’in yarısı Organize ‘den besleniyor” dedi.
AK PARTİLİ VEKİLLER, BAKAN TOPLANTILARINDA BİZE HABER VERMİYOR
AK Parti Gaziantep Milletvekillerini de eleştiren Meriç şöyle konuştu. “Gaziantep’in sıkıntıları ortada, çözümler belli ancak AK Parti milletvekilleri bu tür toplantıları bizlere haber vermeden yaptıkları için bu sıkıntıları bu toplantılarda dile getiriyorlar mı bilmiyorum. Bu sorunları hep beraber çözmemiz lazım. AK Parti milletvekilleri özellikle bakanlarla, Gaziantep’in sıkıntılarını, problemlerini konuşurken, bizlere haber vermeden yapıyor. Gaziantep’e bakanlar geldiğinde bizlere haber vermeden, çağrılmadan, tek yönde ne söyleyip ne söylemediklerini bilmiyorum. İnşallah doğru olanı söylüyorlardır. Ama ben hep bunu söylüyorum. Bakanlar geldiğinde bizi çağırırlarsa onlar kadar bizde Gaziantep’in, ülkemizin sorunlarını biliyoruz. Bir başka gözle gelen bakana anlatalım. Ankara’da bakan ziyaretleri yapacaksanız biz de anlatalım bir şekilde. Amacımız aynı. Memleketin, Gaziantep’in sorununu çözmek. Bizi neden uzak tutuyorsunuz? Anlamıyorum. Hatta Ak Parti il başkanına da söylemiştim, Siz de gidin görüşün. Benim bakanla gideyim görüşeyim diye bir hevesim yok. Benim şahsi bir problemim, sorunum da yok. Benim bütün amacım Gaziantep’in sorunlarının çözümü.”
GAZİANTEP TURİZMİ İÇİN YENİ YOL HARİTASI BELİRLENMELİ
Gaziantep’in turizmde hak ettiği yerde olup olmadığı noktasında dobra dobra konuşan Meriç, Gaziantep’in Turizm nokrasında akıllı bir politikaya ihtiyacının olduğunu söyledi.
Meriç: “Gaziantep Turizm’inin yeterle seviyede olmadığını söyleyebilirim. Gaziantep’te kalan, yatan veya bir iki gün burada gezen turist sayısını ortaya koyduklarında Gaziantep Turizminin doğru yapılmadığını veya eksik bir şeyler olduğunu hepimiz görürüz. Sokağa çıktığınızda turistlerin en çok gelip de Gaziantep’te gezdikleri, işte atıyorum bakırcılar çarşısı içerisine gittiğinizde veya almacı pazarına gittiğinizde aman aman çok yoğun bir şekilde turistin gelmediğini göreceksiniz. Hep şunu söylüyorum. Burada turistin kalması için gerekli olan yemek dışında bazı aktivitelerin yapılması lazım. Eğer bir turist buraya gelip yemeğini yiyip akşam da gidip Urfa’da kalıyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Veya burada yemeğini yiyip Mardin’e gidip Mardin’de yatıyorsa sıkıntı var demektir. Bunu sağlamak lazım. Bir de bizde özellikle turistleri tutacak geceyle alakalı yanlış bir şeyler var Gaziantep’te. Nedir? Mesela Gaziantep’te ayrıca gidebileceğiniz mekan sayısı çok az. Burada bir problem var demek ki. Tabii ki bunun tek sorumlusu Belediyeler değil. Turizm müdürlüğünün, Valiliğin bu konuyla alakalı bir araştırma yapması lazım. Bunun için akıllı bir politika üretmek lazım. Uzayı keşfetmemize gerek yok. Turistleri burada yatırabilecek nitelikte bir planlama yapmak zorundayız”
GAZİANTEP DAHİL TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNU EĞİTİMDEKİ KALİTESİZLİK
Melih Meriç’ten dikkat çeken diğer bir açıklama ise “Eğitimde Kalitesizlik”
“Gaziantep’te en önemli sıkıntılardan bir tanesi bence, milli eğitimdeki sıkıntılar. Tabi bu bir tek Gaziantep’e has bir şey değil. Problem ne? Eğitimdeki kalitesizlik. Evet bir şekilde fiziki şartlar eksikse tamamlanır. Yani okul eksikse yeni okullar yapılır. Ancak en büyük sıkıntı eğitimdeki problemler ve eğitimdeki kalitesizlik. Bunu da zaten nasıl görüyoruz? Durumu birazcık iyi olan, hatta boğazından keserek çocuklarını özel okula göndermek için aileler birbiriyle yarışıyor. Burada bir sıkıntı var. Milli Eğitim Bakanı özellikle buna bir çözüm bulması lazım. Aileler niye özel okulu tercih ediyor? Devlet okullarındaki sıkıntılar nedir? Bunu kendi de biliyor, biz de biliyoruz. Bütün Gaziantep, belki de bütün Türkiye biliyor. Hele de bu kadar yüksek özel okulların fiyatları karşısında çok zorlanarak aileler çocuklarını gönderiyorlar. Devlet okullarında eğitim kalitesinde sıkıntı var. Öğrenciler ilkokula başladığı andan itibaren bütün çocuklarımızı at yarışı gibi bir yarışın içine sokuyoruz. Başarılı olması için ne yapabilir diye. Velilerin hepsi kara kara düşünüyor. Bakıyor ki devlet okullarındaki başarı oranları çok düşük, çocuğunu özel okulları yönlendiriyor, özel ders aldırıyor. Bu önemli bir sorundur, bu çözecek olan da hükümettir” dedi.
ÖZEL OKULLAR VE ÖZEL ÜNİVERSİTELER KAPATILMALI
Bu konu çok su götürür. Melih Meriç’in, Özel Okular ve Özel Üniversiteler Kapatılmalı söylemi nasıl karşılık bulur bilmiyoruz ancak, Meriç Eğitimde Adaletsizliğin altını çizdi ve şunları söyledi:
Bunu çözmenin yolu her şeyden önce sosyal devlet ilkesi doğrultusunda paralı eğitimden vazgeçmektir. Çünkü eğitimi paralı hale getirirseniz her şeyden önce adaletsizlik yapıyor olursunuz. Durumu iyi olan çocuğunu özel okula gönderiyor, özel ders aldırıyor. Daha sonra bütün çocukları aynı yarışa sokuyorsunuz. Burada çocuk daha hayata başlamadan adaletsiz bir şekilde ülkesinin yönetildiğinin farkına varıyor. Bunu ortadan kaldırmanın da tek yolu bence paralı eğitimi ortadan kaldırmak. Özel üniversiteler dahil kapatılmalı. Hükümet, 81 üniversite diye bir söylemle bir çalışma başlattı. Şu an Türkiye’de 210 tane üniversite var. Gerçekten kaliteli eğitim verenler var. Gerçekten ülkemizin, mezun olan öğretmeninden, mühendisinden, avukatından bu kadar ihtiyacı varsa baş üstüne. Ama ülkenin 100 tane mühendise, avukata ihtiyacı varken 1000 tane çıkıyorsa burada bir problem vardır. Yani bu nedir? Plansızlıktır. Anneler babalar zor şartlarda çocuklarını il dışında okutuyor, üniversitede okutuyor, kızım mühendis oldu diyor, avukat oldu diyor, öğretmen oldu diyor. Mezun olduktan sonra bakıyorsunuz, aldığı eğitimi gerçekten iyi mi? Aldığı eğitimi hissederek aldı mı? Yani piyasaya çıktığında o eğitimin hakkını verebilecek mi? Bir defa bunu ben görüyorum herkes görüyordur, veremiyor. İyi eğitim almıyor demek ki. İkincisi de ülkede bu kadar ihtiyaç yoksa bu gençlerimizi niye diplomalı işsizler ordusuna katıyorsunuz? Bugün 1 milyon civarında ödenemeyen öğretmen var, askeri ücretle çalışan avukat var, asgari ücretle çalışan mühendis var. Burada bir plansızlık var. Demek ki sizin bu kadar mühendise, doktora ihtiyacınız yok. Bu insanların hayalleriyle oynamamamız lazım. Dünya kadar anne baba beni arıyor. Üniversite mezunu çocuğum var diyor, iş istiyor. Ama şimdi bakıyorum bir mühendis 50-60 bin lira eline geçerse ki geçmiyor bir usta bugün 2 bin lira yevmiye ile çalışıyor. Burada bir hata var, burada bir plansızlık var. Bunu çözmenin yolu oturup ülkenin gerçek ihtiyaçlarının doğru planlanmasıdır. Bunu yapmak zorundayız. Ben buna gerçekten siyaset üstü bakıyorum. Çünkü bu hepimizin geleceği, ülkemizin geleceği için çok önemli bir konu”
İŞÇİNİN ALDIĞI MAAŞ DÜŞÜK ANCAK BAZI ŞEYLERİ DENGELEMEK LAZIM
Ben öncelikle Gaziantepliyim ve Türkiyeliyim. Memleketimi, milletimi seven bir milletvekiliyim, vatandaşım. Şimdi bu eylemde de tabii ki işçinin aldığı maaşın düşük olduğunun farkındayım. Haklılar, bu maaşlarla geçinmesi gerçekten çok zor, güç. Ama bazı şeyleri dengede tutmak lazım. Şu an sanayici ile de konuştuğumuzda, özellikle enerji girdilerinin çok yüksek olduğu, işçi maaşlarının tüm üretimde orantı olarak yüksek olduğu konusunda bir söylemde bulunuyorlar. Ürettikleri malı yurt dışına satmak zorundalar, ve rekabet ettikleri ülkelerdeki hem enerji maliyeti hem de işçi maliyeti çok daha düşük. Maliyetler ciddi oranda artmış durumda. İşçi de haklı İşverende. Burada hükümetin devreye girmesi ve orta yolun bulunması gerekiyor.
GAZİANTEPLİ SANAYİCİ BU ŞEHİRDEN GİTMEK İSTİYOR
Milletvekili olarak, vatandaş olarak hem sanayicinin hem işçinin ortak bir noktada, ortak bir payda da buluşmalarını sağlamak zorundayız. Çünkü sanayici artık Gaziantep’ten gitmek istiyor. Mısır’a gitmek istiyor, başka ülkelere gitmek istiyor, Türkiye Cumhuriyeti’nden gitmek istiyor. İşçiliğin ve enerji fiyatlarının düşük olduğu yerlere gidip en azından çarkını döndürmek istiyor. Biz bunu bir şekilde engellemek zorundayız. Tabi sanayicinin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de ucuz paraya ulaşamaması. Bugün nereden baksan %45 civarlarında faizler. Eğer sanayici yeni yatırım yapamazsa, ki Gaziantep organizesi şu an fiyat olarak en düşük şehirler arasında, metrekare bazında söylüyorum. Arsaların fiyatı olarak en düşük yerlerden bir tanesi Gaziantep kaldı. Bu kadar müsaitlik durumu olan her tarafa yakın ve bu kadar altyapısı güçlü bir organize olmasına rağmen fiyat olarak çok düşük kaldı. Artık Gaziantepli sanayici yatırım yapmak istemiyor. Gaziantepli sanayici bu şehirden gitmek istiyor. Biz bunu engellemek zorundayız. Bunun için de aynı masada oturup birbirimize kızmadan sorunlarımızı beraber çözmek zorundayız.
İŞVEREN ÜZERİNDEKİ YÜKLER HÜKÜMET TARAFINDAN AZALTILMALI
Bu masada kim olmalı? Tabi ki hükümet olmalı. Bu masada kim olmalı? Sanayici olmalı. Tabi ki işçi olsun, işçi kardeşlerimiz de olsun. Kavga etmeden bir şekilde ortak noktada buluşmak zorundayız. Belki sanayicinin üzerinde olan bu vergi ve ssk yüklerinin bir kısmını hükümet kendi üzerine alabilir. Enerji maliyetlerini düşürmek için bir iki teklif sunabilir. Yani sanayiciyi burada tutmak için ne gerekiyorsa yapmak zorundayız. Çünkü bunlar giderse şu andaki konuştuğumuz rakamlar da bu arkadaşların eline geçmeyecek. Gittikçe Gaziantepli değer kaybedecek. Türkiye’de değer kaybedecek. Bunu engellemek zorundayız. Bakın Urfa’da asgari ücret uygulanıyor, Adana’da bile 30 bin lira verilmiyor. İstanbul’da belki olabilir. Çünkü İstanbul’da gerçekten geçim çok daha zor. Yanlış anlaşılmasın Antep ucuz bir yer diye söylemiyorum. Ama bir şekilde orta yolu bulmak zorundayız. Yoksa işçinin aldığı ücretle de ev geçindirilmesi gerçekten çok zor. Bu rakamlarla çoluk çocuğu geçindirmek çok zor. Ama bunu veren de bir tesis var. Bu tesisler bu parayı kazanamıyorsa ki şu an sanayicilerin büyük oranı samimiyetle söylüyorum para kazanmıyor.
HAVALİMANI GAZİANTEP’E YAKIŞMIYOR
Gaziantep’e dışarıdan göç de gelse, Gaziantep’in suyundan, havasından bir şekilde içinde heyecan hissediyor. Sanayicilerimiz yatırım aşkıyla her türlü zorluğun üstesinden gelmeye çalışıyor. Bu kadar devlete katkısı olan bir şehrin cezalandırılmasını hayretle izliyorum. Gaziantep Havalimanı’nın adı Uluslararası havalimanı diye geçiyor. Ama niye yapmıyor hükümet? Gaziantep halkı 23 yıldan beri bütün sevgisi ve seçimlerdeki tercihi ile AK Parti’ye olan sevgisini gösterdi. Hem Recep Tayyip Erdoğan hem de AK Parti’nin arkasında durdu. Ama Gaziantep bunun karşılığını göremedi. Bu havalimanı Gaziantep’e yakışıyor mu? Yakışmıyor. Yaklaşık iki buçuk milyonluk bir nüfusa sahibiz. Az önce de söylediğim gibi maalesef ortak akıl diyoruz. Daha doğrusu diyorlar. Ama kendileri gibi düşünmeyen veya muhalif olanları, şehrin milletvekilini Gaziantep’e gelen bir bakan ile yan yana getirmiyorlar. Ankara’ya milletvekilleri gittiğinde bakanlarla bizi yan yana getirmiyorlar. Ben bunu sordum. Gizli bir şeyler mi konuşuyorsunuz? Gizli bir şeyler mi paylaşıyorsunuz? Antep’in gerçekten derdini, problemlerini anlatıyor musunuz, anlatmıyor musunuz? Veya hangi gözle gördüğünüzü anlatıyorsunuz? Bunu biz bilmiyoruz. Bunu da tekrar tekrar söyledim, bizi de götürün. Sonuçta gidip de bakana küfredecek halimiz yok, veya bakana hakaret edecek halimiz yok. Biz de oturup kalkmasını bilen insanlarız yani. Ortak akıl diyen karşımızda bir kesim var. Fatma hanım’da söylüyor, diğerleri de söylüyor. Ortak akıl diyorlar, bu zamana kadar Gaziantep’in başarısı, ortak akıl diyorlar.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi.