Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Antalya Ticaret Borsası ile Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde online gerçekleştirilen “Sizin Oraların Nesi Meşhur” programında GSO tarafından coğrafi işaret tescili alınan Antep Baklavası, Antep Kutnu Kumaşı ve Antep Katmerini anlattı.
Programa, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ve Gaziantep İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Karayılan konuk olarak katıldı.
Gürsel Cingöz’ün moderatörlüğünü yaptığı programda, Coğrafi İşaret ve AB Tescilli Antep Baklavası, Antep Fıstığı ve Antep Kutnu Kumaşı başta olmak üzere Gaziantep’in başlıca yöresel ürünleri konuşuldu.
Adnan Ünverdi, yaptığı konuşmada tarihi İpekyolu üzerinde bulunan Gaziantep’in, eski çağlardan buyana gerek ticaret, gerekse mutfak kültürüyle dünyanın en önemli merkezlerinden birisi olduğunu söyledi.
Kentin farklı kültürel zenginlikleri bünyesinde barındırdığını dile getiren Adnan Ünverdi, “Geleneksel el sanatları ve mutfak kültürü ile büyük bir tarihi mirasa ev sahipliği yapan Gaziantep, günümüzde de tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir şehirdir. Bu kültürel mirası korumak, yaşatmak ve milli kültürü oluşturan yöresel zenginlikleri gelecek nesillere aktarmak adına Gaziantep Sanayi Odası tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında şehrimize özgü Antep Baklavası, Antep Kutnu Kumaşı ve Antep Katmerinin coğrafi işaret tescili alındı” dedi.
“AB TESCİLİ İLE ANTEP BAKLAVASININ TÜM DÜNYADA BİLİNİRLİĞİ VE KATMA DEĞERİ ARTMIŞTIR”
Girişimciliği ile ön plana çıkan Gazianteplilerin, Türkiye’nin ilk AB tescilini Antep baklavasına alarak bunu bir kez daha gösterdiklerine vurgu yapan Ünverdi, şunları kaydetti:
“Şöyle ki Gaziantep’in bulunduğu bölgede fıstığın, buğdayın en güzeli yetişmekte, baklavalık sadeyağın en güzeli üretilmektedir. Gaziantepli her ne yapıyorsa en güzelini yapmak zorundadır. Bu anlayış genetiğinde vardır. Baklavadaki eşsiz lezzetin ve başarının sırrı da buradan gelmektedir. Malzemenin en iyisi, ustalığın en iyisi, sunumun en iyisi. Gaziantep denilince ilk akla gelen ve lezzetiyle dünyanın tanıdığı baklavanın kendine özgü üretim metodu, malzemelerin korunması ve kültürel mirasın aktarılması açısından çok önemlidir. Bu kapsamda Gaziantep Sanayi Odası 2003 yılında başlattığı marka ve patent tescili sürecine baklavayı hem ülkemizde hem de AB’de tescil ettirerek Gaziantep ile özdeşleşen baklavaya sahip çıkmış ve 2005 yılında baklavanın tescilini alarak baklavanın Türkiye’nin, Gaziantep’in olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Antep Baklavası, AB tarafından tescil edilen ilk Türk ürünü olurken, Gaziantep Sanayi Odası da AB tarafından ilk defa bir Türk ürününe tescil alma başarısını göstermiştir. ’Antep baklavası’ ibaresinin coğrafi işaret olarak tescili ise Türk Patent Enstitüsü’nden 2007 yılında alınmıştır.
Bu sayede Gaziantep mutfağının ve ülkemizin en değerli kültür varlıklarının başında gelen Antep Baklavasının özelliklerini kaybetmeden korunması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanmıştır. AB tescili ile Antep baklavasının tüm dünyada bilinirliği ve katma değeri artmıştır. Antep/Gaziantep Baklavası tescilli ürün adını kullanmak isteyen üreticiler Gaziantep Sanayi Odası’na başvuru yaparak gerekli izin işlemlerini tamamlamaları halinde AB ve TPE mahreç işaretlerini kullanabilmektedirler. Bu mahreç işareti ürünün Antep baklavası standartlarını taşıdığını ve kalitesinin göstergesi olup, tüketiciye güven vermektedir.”
“COĞRAFİ İŞARET İLE ANTEP KATMERİNİN DEĞERİ ARTMIŞTIR”
Gaziantep’in en önemli lezzetlerinden birisinin de Antep Katmeri olduğunu kaydeden Adnan Ünverdi, “Vazgeçilmez tatlar arasında olan ve günün her saati tüketilebilen Antep Katmerinin yapımı da büyük titizlik ve ustalık istemektedir. Katmer, Türkiye’nin hemen her ilinde yapılmakla birlikte, Antep Katmeri tamamıyla elde açılması, fıstığı, yağı, kaymağı ve en önemlisi şekerli olması ile Türkiye’deki diğer örneklerden ayrılmaktadır. Bu geleneksel lezzetin orijinal haliyle yaşatılması ve tanıtılması amacıyla odamız, 2015 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TPE) coğrafi işaret başvurusunda bulunmuş 2017 yılında tescil edilmiştir. Coğrafi işaretin alınmasıyla, Antep Katmerinin standardının korunması ve geleneksel üretim metoduna uygun olarak her yerde üretilebilmesi sağlanmış ve marka değeri kazandırılmıştır” ifadelerini kullandı.
“ANTEP KUTNU KUMAŞININ TARİHİ 16. YÜZYILA KADAR DAYANMAKTADIR.”
Tarihi değeri olan Antep Kutnu Kumaşının, Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te dokunan ipekli bir dokuma türü olduğunu vurgulayan Ünverdi şöyle konuştu:
“Gaziantep Sanayi Odası’nın, Antep Kutnu Kumaşını korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına gerçekleştirdiği coğrafi işaret başvurusu, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından 2016 yılında onaylanmış ve tescillenmiştir. Gaziantep’in mutfağı kadar değerli olan geleneksel Antep Kutnu Kumaşının Tarihi 16. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Gaziantep’te yüzyıllardır üretilen ve kullanılan kutnu kumaşı, genellikle çözgü sateni veya bez ayağı örgü ile dokunan, çizgili desenlerden oluşan bir atlas kumaştır. Bugün de kravat, şal, fular, elbise gibi çok farklı alanlarda üretimi yapılmakta ve kullanımı artmaktadır.”
“AB’DEN TESCİL ALABİLECEK ÇOK SAYIDA ÜRÜNÜMÜZ VAR”
AB’den tescil alınabilecek çok sayıda ürünümüzün olduğunu dile getiren Adnan Ünverdi, bu kapsamda yürütülecek çalışmalar hakkında şu tavsiyelerde bulundu: “AB tescil süreci uzun süreli, meşakkatli, dikkat ve sabır isteyen bir süreç. Engeller çıksa dahi moral bozmadan çalışmalara devam etmek gerekiyor. Coğrafi işaret tescili yapılan ürünlerle artacak katma değer ile ülkemizin hem kültürel zenginliğine hem de ekonomisinin büyümesine katkı sağlayacağımızı göz önünde bulundurduğumuzda verilen emeğe değdiğini rahatlıkla görebiliriz.
Şu anda Gaziantep olarak tescil sürecinde 64 ürün olduğunu belirten Adnan Ünverdi, bu ürünlerin tescil süreçlerinin oda ve borsalar, belediyeler dernekler ve vakıflar tarafından sürdürüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ayrıca kurumlarımızca bu 64 ürünün yanında kentimize özgü diğer yöresel ürünlerimizin tescil çalışmaları da devam ediyor. Bu noktada kentimizin değerlerine tüm oda ve borsalarımız, belediyelerimiz, derneklerimiz, vakıflarımız ve kurumlarımızla sahip çıkmaya devam ederek, kültürel mirasımızı korumayı sürdüreceğiz. Bu zamana kadar tescil alma çalışmalarından dolayı bütün ilgili kurumlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum.”