Siyaset Ağlama Duvarı Değildir
Siyasette Nöbet Değişimi Zamanı Gelmiştir
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu Gaziantep ziyaretinde Narkoz Habere konuştu. Ağıralioğlu; siyasetin ağlama duvarı olmadığını, Türkiye’nin hali hazırda gündeminin kimin Cumhurbaşkanı olması gerektiğinin değil ekonomik ve güvenlik başta olmak üzere çözülmesi gereken bir çok sorun olduğuna dikkat çekti.
AK PARTİ VAAT ETTİKLERİNİ YERİNE GETİREMEMİŞTİR
AK Parti aralıksız ve mazeretsiz bir iktidarı temsil ediyor. Bu kadar kudretli ve uzun süre iktidarda kalan bir parti daha önce tecrübe edilmemiştir. Buna rağmen memleketin 23 yıllık siyasi karnesi zayıftır. Bunun en büyük kanıtı da Sayın Cumhurbaşkanının 2002 yılında AK Parti’yi kurduğunda millete vaat ettiklerini şu anda Anahtar Parti olarak parti programımızda bizim millete vaat etmek zorunda kalmamızdır. Bu demek oluyor ki AK Parti programını başarıyla yerine getirememiştir.2025 yılında bu kadar Hak, hukuk, faiz, yüksek enflasyon, borçlanma, asgari ücret gibi konuları konuşuyorsak AK Parti’nin bu 23 yılı iyi değerlendirmediğini görmüş oluruz.
BİZ İKTİDARA HASIM GİBİ DEĞİL AYNA GİBİ BAKIYORUZ
Biz iktidara bir hasım gibi değil ayna gibi bakmaya çalışıyoruz. Yapılanlardan milletimizin razı olduğu bir iktidar olmak istiyoruz. Bugün karşı karşıya olduğumuz siyasi karne memleketin kaynaklarının da imkanlarının da kapasitesinin de doğru yönetilmediğini gösteriyor. 23 yıllık iktidara 538 milyar dolarlık yatırım 600 milyar dolar faiz sığmışsa, Türkiye gibi birkaç ülke daha inşa edebileceğiniz bir tutarı faize vermişse, ülkenin kaynaklarını doğru yönetememişsiniz demektir.
SİYASETTE NÖBET DEĞİŞİM ZAMANI GELMİŞTİR
Siyasette artık nöbet değişim zamanı geldi gibi görünüyor. Ben Türkiye’de ki siyasi şartları 2000’lere benzetiyorum. 2000’ler de de böyle olmuştu. Umutsuzluk, memleketin hakim duygusu haline geldiğinde, memlekete yetebilen, memleketin yarınlarını daha güçlü hale getirebilecek bir parti millet vicdanında karşılık bulursa memleket yönetimini alır. Anahtar Parti’yi bir parti hevesiyle kurmadık. Anahtar Parti’yi geçmiş dönemi muhasebe ederek iyi program yapmak suretiyle kurduk. Particiliğin memleketi yorduğunu, particilik sistemini memleketin kaldıramaz hale getirdiğini fark ettik.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DERDE DERMAN OLMAMIŞTIR
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi diye tecrübe ettiğimiz bu sistemin hem Cumhurbaşkanlığı makamı’nı, hem devlet kurumlarını, hem mülki idareyi, adli bürokrasiyi, basını, iş dünyasını aşındırdığını düşünüyoruz. İyi olacağını zannettiğimiz ve kağıt üzerinde iyi kalan bu sistemi artık memleketin sorunlarına yetebilen yeni bir mekanizmaya dönüştürmek mecburiyetinde olduğumuzu düşünüyoruz. Sistem tartışması entelektüel bir tartışmadır, bu tartışmayı millet için lüzumsuz buluyoruz. AK Partinin kendi iç bünyesinde bile başarı ortalamasının altında kalmış bir dönemi tartışmaya gerek yok. AK Parti en çok parlamenter sistemden dertliydi ancak en parlak iki dönemi parlamenter sistemdeydi. AK Parti en çok Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin derde derman olacağını iddia ediyordu, AK Partinin en kötü karnesi de bu sistem dönemindedir. Bu sistemin doğru çalışmadığını, liyakati değil de sadakati ödüllendirdiğini, harcama disiplinsizliği ve denetimsizliğe sebep olduğuna kadar bir sürü yükünün olduğunu görüyoruz. Bu yükü önümüzdeki dönem memleketin üzerinden almak için yürütmeye hesap verilebilirlik, yasamaya tam etkinlik, yargıya da tam bağımsızlık sağlamak zorunda olduğumuzu biliyoruz.
ANAHTAR PARTİ OLARAK SİYASETİ VE SİYASETÇİYİ YERİNE ÇEKECEĞİZ
Bugün Türkiye’de siyaset yerinde durmadığı için adalet bozulmuş, siyaset yerini yurdunu bilemediği için mülki idare yorulmuş yıpranmış, ordu ve bürokrasi verimliliğini kaybetmiş, sivil toplum basın dahil bundan dolayı hasar almıştır. Biz Anahtar Parti olarak siyaseti ve siyasetçiyi yerine çekeceğiz. Böylece bugün sorun olarak yaşanan bir çok şeyin sorun olmaktan çıktığını bütün millet görecektir. AK Parti hukukun nasıl olması gerektiğini bilir, hukukun siyasetin gölgesinde kalınca nasıl bozulacağını da bilir. Bir memleketin kalkınmak için ancak adalet yoluyla bu imkanı bulacağını bilir. Bu yüzden kendi partilerine Adalet ve Kalkınma ismini verdiler. Dolayısıyla bu sistem sistemsizlik sorunu üretmektedir.
BÜTÇE HAKKI OLMAYAN BİR MECLİS, MECLİS DEĞİLDİR
HSK’nın yapısını siz belirliyorsunuz, Anayasa Mahkemesinde üstünlük sizde, sizi denetleyecek adamları siz belirliyorsunuz, bu mekanizma dünyanın hiçbir yerinde sonuç vermez. Bütçe hakkı olmayan bir meclis, meclis değildir. Milletvekillerinin eski ağırlığının olmadığını görüyorsunuz. Bu meclisin ağırlığı ile orantılı bir şeydir. Nitekim bu sistem Türkiye’de de sonuç vermedi. Önümüzdeki dönemde devlet kapasitemizi ortaya çıkaracak bir sisteme ihtiyaç vardır.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE TÜRKİYE’NİN AĞIR YÜKLERİ VAR
Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ağır yükleri var. Sınırımızda bir PKK devleti var. Demografimiz çok ciddi bozuldu. Sığınmacı yükümüz var, nüfusta dezavantajlı duruma düştük. Tayyip Bey evlendirme cüzdanları ile toparlamaya çalışıyor ama bunun için daha kapsamlı programlara ihtiyaç var. Cumhurbaşkanımıza birisinin, efendim bu iş cüzdan vererek olmayacak demesi lazım. Evlenme cüzdanı verirken talimatla çocuk yapın diyerek olmaz bu iş. Suriyeli misafirlerin nüfus artış hızı ile bizim nüfus artış hızımızı ortalama ilkokul düzeyinde zekası olan birisinin 30-40 yıl sonra neye tekabül ettiğini bilir. Bu şartlarda bir memleket geleceği konuşuyorsanız beka diye bir şey dert ediyorsanız, beka nüfus artış hızımızdaki düşmedir, misafirlerin nüfus artış hızındaki artmadır. Doğurganlığın azalmasıdır, evlilik kurumunun aşınması, ailenin bozulmasıdır, yaşam şartlarının tahammül edilemez düzeye gelmiş olmasıdır. Bunları düzeltmeden cüzdan vererek nüfus düzeltemezsiniz.
DÜNYA GENELİNDE BAŞINA BELA GELENLERİN TÜRKLERE SIĞINMASI TÜRK’ÜN ŞANINDANDIR
Sığınmacıları ağırladık, uğurladık, bunlarla ilgili muzdarip değiliz. Şöyle; dünya genelinde başına bela gelenlerin Türk dünyasına sığınması Türk’ün şanındandır. Bizim milletimizin bir kalbi vardır evelallah ancak bu kalbe bir akıl lazımdır. Akıllı bir hükümet lazımdır. Ağırlarız, uğurlarız, ekmeğimizİ de bölüşürüz, devletimiz müstesnadır. Bölgemizin hemen sınırlarının ötesinde bu bizim yükümüz diye bildiğimiz şeyin aslında bir PKK devleti kuruluş organizasyonu olduğu fark edilmelidir, fark edilmiştir ancak iş işten geçmiştir.
SURİYELİLER BİZE PKK’YA BİR DEVLET KURMAK İÇİN GÖNDERİLMİŞTİR
Suriyeliler bize bombalandıkları için gelmemiş, gelmeleri için bombalanmıştır. PKK’ya bir devlet kurulması planlanmış, İsrail’in güvenlik şemsiyesi ile işletilecek bir sürecin saç ayakları oluşturulmuştur. Halen o ayaklar devam etmektedir. İsrail’in bölge güvenlik programı Suriye’de şakır şakır işlemektedir. Bunun bir ayağı Irak’a uzanmıştır. PYD ile Barzani’nin birleşmesine, Talabani Barzani birleşmesinden bir Peşmerge bakanlığına, burada kurulacak olan yüz bin kişilik bir orduya bir de Kerkük’ün yakınlarında bir İngiliz üssüne dönüşmüştür.
SİYASET AĞLAMA DUVARI DEĞİLDİR
Kendisine binlerce tır silah verilen, NATO hukuku çiğnenen, sınırlarında PKK devleti mevzilenen, adalarda silahlandırılıp Türkiye’ye karşı kışkırtılan cesaretlendirilen, Yunanistan’a üsleri taşıyarak Türkiye’yi önümüzdeki dönem zor bir sürecin içerisinde pusuya düşürülmesi beklenen bir siyasi sürecin içerisinde kurduk biz Anahtar Partiyi. Sadece hükümete kızmıyoruz, önümüzdeki dönemin risklerini de görüyoruz. Önümüzdeki dönemin risklerini çözebilecek bir kudret çıkaracağız, siyaset ağlama duvarı değildir. Siyaset kendisini kurtarmaya heves edenlerin işi değildir, millet kurtaracaksınız, devlet kurtaracaksınız. Sınırımızda PKK’lılar niye devlet kuruyor diye bağırmak yerine insanların sınırımıza gelmesine engel olacaksınız.
İSRAİL’İN YAKASINA KRAVAT TAKTIĞI ADAMDAN TÜRKİYE MEDET UMAR HALE GELMİŞ
Bizim misafir ettiğimiz Suriyeliler şu anda Suriye’nin 1/3 ‘ünü muhteva ediyor. Yani şu anda biz Suriye’nin 1/3 tapusunu elinde bulunduran bir ülkeyiz. Dolayısıyla Tapu Kadastro hizmeti verecekseniz misafir ettiklerinizin orada ne bıraktıklarına, mülklerinin ne olduğuna, oradaki varlığınıza bir belge oluşturmak zorundasınız. Bu belgeleri oluşturacaksınız ki uluslararası toplantılarda Suriye’nin 1/3 tapusu bizim elimizde diyebilesiniz. 4,5 milyon Türkmen’in de oradaki varlığını koruyacaksınız. Şam düştükten sonra 800 noktayı bombalamış İsrail. Mevcut yönetimin çıtı çıkmamış. Golan tepeleri aşılmış, İsrail aslında bu süreci kendi lehine çevirmiş. Yakasına İsrail’in kravat taktığı bir adamdan Türkiye medet umar hale gelmiş. Dikkatli olmamız lazım, gevşekliği kaldıracak durumda değiliz. Partizanlığa devlet, millet kaptıracak durumda değiliz.
MEMLEKETİN SORUNU ŞU ANDA KİMİN CUMHURBAŞKANI OLACAĞI DEĞİLDİR
AK Parti’de dahil memleketin şu anda düşünmesi gereken şey kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil. Madde bağımlılığındaki çocuklarımızın yaşadıkları dertler, annelerin kaygıları, işsiz çocuklarımızın umutsuzlukları, eğitimin bozulması, adaletin aşınması, mülki idarenin memleketin verimliliği aşamasında iyice hırpalanması, adaletin siyasetin gölgesinde kalması, basının konuşamayacak kadar şartlarının ağırlaştırılması, iktidarın partililik gücünü kendisi lehine olanlar için rahatlatıcı olarak kullanması, kendisi aleyhine olanları daraltan bir yönetim şeklinde olması. Bütün bunlar memleketin beka meselesi haline gelmek üzere, bütün bunlar parti kavgasına heba edilemez.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi…