Bir birine kenetlenmiş yürekler ve o güzel sesler, Anadolu’nun Güneydoğu’nun o güzel gençleri… Terörün gölgesinde, teröre inat gönül gönüle çıktılar sahneye.
Bugün Gaziantep’te Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından “Sahne Sırası Sende” yarışmasında Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Batman illerimizden pırıl pırıl gençler sessiz sedasız kimseler duymadan sahneye çıktı.
İçerisinde kızımın da bulunduğu yarışmada buruk sevinçler yaşandı, evlere ateş düşerken, yürekler yanarken yaşanan bu sevinç aslında Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin fotoğrafıydı.
Gençlik ve Spor Bakanlığının düzenlemiş olduğu bu yarışmada bir dizi sorun vardı, sıkıntılar yaşandı. Bazen kızgınlıklar sevinçlerin önüne geçti. Tüm bunları bir kenara koyarsak son günlerde yaşadığımız teröre inat; gençlerin tek yürek olması, tüm bu sorunların ve sıkıntıların çok da önemli olmadığını fark ettirdi bana. Bu başka bir duyguydu. Çok duygulandım hem de çok. Karşımda her fırsatta adı terörle anılan iller vardı, karşımda o illerin teröre karşı haykıran cesur yürekleri vardı. Vardı işte. Sadece karşımda, orada duruyorlardı.
Gaziantepli Sezer’in “Ayağında kundura” türküsü, Adıyamanlı Bahar’ın “ Bugün benim efkârım var Zarım Var” türküsü, Kilisli İrem’in “Fikrimin İnce Gülü” türküsü, Mardinli Helin’in “Gesi Bağları” türküsü, Diyarbakırlı Berivan’ın “Evlerinin Önü Mersin” türküsü fotoğrafın ta kendisiydi.
Bir ara kendimi tutamadım, Batman’dan gelen yanık bir ses yüreğime kor gibi düştü “Yanık Ömer” diyordu o ses. Kurtuluş savaşı yıllarında Mehmetçikler yakmış bu türküyü. Yanık Ömer cesur ve vatanı için canını hiçe sayan bir askerdi. Mehmetçik’ti o. İşte o ses Batman’dan geliyordu.
Yanık Ömer her savaştan bir yara taşıyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer övünmeden yaşıyor
Kurtuluş Savaşı’nda, yirmi sekiz yaşında
Mangasını başında koşuyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer siperleri aşıyor…
İşte tamda o sırada yine vatanı için şehit düşen askerlerimiz ve polislerimizin acı haberleri geliyor. Ocaklar sönüyor, analar ağlıyor, babalar isyan ediyor, evlatlar yetim kalıyor. Bir tarafta bombalar patlıyor masum insanlar hayatını kaybediyordu. Kalbimizin bir köşesinde buruk bir sevinç, öte tarafında teröre isyan eden haykırış…
Televizyonlar yaşanan güzellikleri vermiyor artık! Gazete manşetleri mutlu olmuyor artık! Ülkem ve ülkeler huzur içinde değil! Terör her yerde. Etrafımızı ısırgan otu gibi sarmış bu illetten, teslim olarak kurtulamayız. Teslimiyet değil, bizi bu esaretten ancak inadına yaşamak kurtarır.
Terörün gölgesinde yıldızlar kaybolurken en azından önümüzdeki resme çok iyi bakıp bütünleşmeli ve tek beden olmalıyız.
Terörün gölgesinde kaybolan yıldızlar, o yanık sesler; evlatlarını kaybeden anaların, babaların çocuklarıdır. Yetim kalan çocukların abisi ablasıdır. Genç yaşta sevdiğini kaybeden gözü yaşlı gelinlerin gardaşıdır. Su gibi berrak, güneş gibi parlak, gelecek Türkiye’nin gençleri ; “ÖNCE VATAN” diyenlere minnettardır.
Vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ruhunuz şad, Mekânınız cennet olsun.
“Terör dünyayı kasıp kavuran bir kasırgaysa eğer, bundan kurtulmanın tek yolu teröre destek vermek değil, insanlık adına terörle mücadele etmektir.”