Topraktan gelen sessiz çığlık
İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana, tarım kalkınmanın en temel taşı olmuştur. Tarımsal faaliyetler, ülkelerin ekonomilerinde ve sosyal yapılarını şekillendirmede hayati bir rol oynamıştır. Ancak bu süreç, yalnızca toprağı işlemekle sınırlı kalmamış, tarım arazileri uluslararası mücadelelerin de merkezine oturmuştur. Modern teknoloji ve akıllı tarım uygulamaları sayesinde üretim kapasitesi büyük oranda artmış, dünya nüfusu hızla büyümüştür. Bu artan nüfus, devletlerin tarıma olan ilgisini artırmış, gıdanın ulusal güvenlik meselesi haline gelmesine neden olmuştur.
Pandemi sürecinde tüm dünya, gıda güvenliği ve lojistiğiyle ilgili yaşanan sorunların ne kadar ciddi olabileceğini yakından hissetti. Toprak bize sessiz ama güçlü bir şekilde mesajlar veriyor. Bu mesajları doğru okumalı ve tarımsal arazilerin korunmasına yönelik acil adımlar atmalıyız.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2002 yılında çayır ve meralarla birlikte 41,2 milyon hektar olan toplam tarım alanı, 2023 yılında 38,6 milyon hektara gerilemiş durumda. Tahıl, sebze ve diğer bitkisel ürünlerin yetiştirildiği alanlar da aynı dönemde önemli ölçüde azalmış, 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara düşmüştür. Aynı şekilde, çiftçi sayısında da ciddi bir düşüş gözlemleniyor. Son 5 yılda yaklaşık %29, son 10 yılda ise %55 oranında azalan çiftçi sayısı, ülkemizin tarım sektöründeki alarm verici durumunu ortaya koymaktadır.
Bu veriler ışığında, Türkiye’nin gelecekteki gıda güvenliği konusunda umutlu olmamayı anlamak zor değil. Özellikle Gaziantep gibi tarımsal potansiyele sahip bölgelerde tarım arazilerinin korunması hayati bir önem taşıyor. Gıda güvenliğimizin ve tarımda rekabet gücümüzün artırılması için verimli tarım arazilerinin korunması ve tarım arazilerinin azaltılmasına yönelik tedbirlerin bir an önce alınması şart.
Çözüm olarak, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasının önüne geçmeliyiz. Karayolları ve şehir planlaması yapılırken, verimli tarım arazileri değil, tarıma elverişli olmayan alanlar tercih edilmelidir. Birinci sınıf sulamaya uygun araziler imara açılmamalı; bu arazilere sanayi tesisleri veya şehirler kurulmasına izin verilmemelidir. Turizm, madencilik veya ulaştırma projeleri için verimli tarım arazilerinin feda edilmesi, uzun vadede büyük kayıplara yol açacaktır. Özellikle meyve bahçeleri ve zeytinlikler, turistik veya yazlık projeler için yok edilmemeli, ülkemizin tarımsal geleceği güvence altına alınmalıdır.
Topraktan gelen bu sessiz çığlığı duymazdan gelmek, gelecekte büyük bedeller ödememize yol açacaktır. Gıda güvenliği ulusal güvenliğin bir parçasıdır ve bu konuda kaybedecek vaktimiz yoktur. Tarım arazilerimizi koruyarak, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam bırakmak için bugünden harekete geçmeliyiz.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler
Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitede…
