Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odası (TÜRMOB) ile Sosyal Güvenlik Kurumu iş birliğinde düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği” seminerinde konuşan TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, Kamu Gözetim Kurumu’nun asli görevini yapması gerektiğini, kendisini meslek kuruluşu olarak görmekten vazgeçmesini söyledi.
Gaziantep Serbest Muhasebece ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Nabioğlu, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Siraç Ekin, SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, SGK Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, İŞGÜN Adana Laboratuar şefi Nazan EKİZ, SGK Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürü Mehmet Uzun ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılış konuşmasını yapan TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, iş sağlığı ve güvenliği konusunun önemli bir konu olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu ile birlikte ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi. Sanlı; “yapılan toplantıları ile amacımız iş sağlığı ve güvenliği konusunda kamuoyunun dikkatini çekmek ve gündem yaratmaktır. Bu toplantıların 81 ilde yapılması gerekir. Ben 69.başkanlar kurulu toplantımızın gündeminde olan 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ile 26 Aralık’ta yayımlanmış olan bağımsız denetim yönetmeliğinden biraz bahsetmek istiyorum.
KAMU GÖZETİM KURUMU VE TÜRMOB BİRBİRİNİN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR
660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile iki kurum ön plana çıkmıştır. Bunlardan bir tanesi Kamu Gözetim Kurumunun kendisi, diğeri ise Bağımsız denetimi hayata geçirecek olan bağımsız denetçilerin birliği olan TÜRMOB’tur. Bir takım eksikliklere rağmen süreç içerisinde bazı şeylerin giderilebileceğini söylemiştik. Ancak bugün itibariyle bu iki kurum asla birbirinin alternatifi, birbiri ile çatışan kurumlar değil, birbirlerini tamamlamaları gereken ve işbirliği içerisinde olması gereken kurumlardır. Kamu gözetimi başta ABD olmak üzere tüm dünyada kabul görmüş ve gelişen ülkelerde ön planda olan, bağımsız denetimin sigortası anlamına gelecek gözetimi yapmak üzere kurulmuş bir kurumdur. Türkiye’de de böyle bir kuruma ihtiyaç vardı ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kuruldu. Kamu Gözetim Kurumu çıktığı gün biz çok önemsedik ve arkasında durduk. İlk icraatımız 64.başkanlar kurulu toplantısına Kamu Gözetimi Kurumunun değerli başkanını davet ederek başladık. Konuyu kendisi ile değerlendirerek ortak çalışma konusundaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Bu toplantıda sayın Başkana, Türkiye’de kendi dalında uzman 6 Profesör hocamızın eğitim vereceği projemizi sunduk. Sayın başkandan bu eğitim projesiyle ilgili hiçbir görüş ve öneri alamadık. Kamu Gözetim Kurumu ile işbirliği tekliflerimiz bugüne kadar cevapsız kaldı. Haziran ayında yayınlanan Bağımsız Denetim Taslağı ile biz yol haritasını çizecek taleplerimizi ilettik. Geçici maddeler çerçevesinde eğitimlerimizin değerlendirilmesi ve kabul edilmesi, esas maddelerde de özellikle dünya ülkelerinde olduğu gibi sicil, tescil, staj, sınav, eğitim ve disiplin konularında işbirliği tekliflerimizi ilettik. Biz herhangi bir yetki devri istemedik ve bunları işbirliği içerisinde yapmak istedik.
TÜRMOB GÜCÜNÜ ANAYASADAN ALIR
Kamu Gözetim Kurumuna hoş geldiniz, iyi ki geldiniz, iyi ki varsınız, size ihtiyacımız vardı diyoruz ancak siz geldiğinizde biz zaten 23 yıldır vardık. Kamu Gözetimi Kurumunun gelişi ile bir meslek kuruluşu olan TÜRMOB yok sayılamaz. TÜRMOB gücünü Anayasa’nın 135.maddesinden alır ve kamu kurumu niteliğindedir. Bağımsız denetim yeni bir kavram değildir, mesleğin bir dalıdır. Bağımsız denetimin bugün geldiği nokta bellidir. Yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararında 150 milyon aktif, 200 milyon ciro ve 500 çalışanı olan firmalar bağımsız denetime tabi tutulabilecektir. Bağımsız denetim için belirlenen kıstaslarda denetime tabi olacak firma ancak 1500-2000 adettir. Biz 800 binleri hayal ederken ve bağımsız denetim anlamında heyecan duyarken her şey 1500-2000 firma için mi? Bizi heyecanlandıran, 10 yıllık bir hazırlık süreci olan yeni Türk Ticaret Kanunun bunun için mi çıkarıldı. Reform dediğimiz, bağımsız denetimden anladığımız bunlarmıydı? Daha önceki T.T.K’da uygulanan murakıplık sistemi biraz geliştirilseydi bundan daha iyi olurdu. Türkiye’de 90 bin adet Anonim Şirket var ve bunların hepsinin Murakıpları var. Dolayısıyla bu sistem düzenlenseydi mevcut sistemden daha aktif olacaktı.
KAMU GÖZETİM KURUMU ASLİ GÖREVİNİ YAPMALIDIR
Kamu Gözetim Kurumu asli görevi olan bağımsız denetimin gözetimi yerine, kendisini yeni bir meslek kuruluşu olarak saymaya çalışmaktadır. Kamu Gözetim Kurumu asli görevini unutup kendisini meslek örgütü yerine koymaya çalışmaktadır. Kamu Gözetim Kurumu, kimlik dağıtmak istiyor, mühür basmak istiyor, staj yapmak istiyor, eğitim yapmak istiyor. Peki o zaman biz ne yapacağız? Kamu adına gözetleme yapan bir kurumun yapması gereken işler bunlar mıdır? TÜRMOB olarak bizim bugün mesleğe kabul şartlarımız dünya standartlarındadır. Biz meslek kuruluşu olarak gücümüzü Anayasadan almaktayız ve meslek mensuplarımızın haklarını korumak adına gerekli çalışmaları yapıyoruz. Ancak son zamanlarda 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Kamu Gözetimi Muhasebe Standartları Kurumunun uygulamaları ve düzenlemeleri TÜRMOB’un 23 yıllık çalışmalarını görmezlikten gelmekte ve sanki böyle bir çalışma daha önce hiç yapılmamış gibi bir algı yaratmaktadır. Ayrıca, bugüne kadar yapılan düzenlemelerde bizim taleplerimizin hiç birisine yer verilmemesi ise bizi üzmektedir. Kamu Gözetim Kurumu bir meslek örgütü gibi yapılanmaktadır. Bu kurum, yeniden üye kaydediyor, yeniden kimlik veriyor, staj ve sınav yaptırmak istiyor. Oysa dünya genelinde Kamu Gözetim Kurumları bağımsız denetimi gözetleyen kurumlardır. Dolayısıyla Kamu Gözetim Kurumunun yapmaya çalıştığı işleri zaten 23 yıldır TÜRMOB yapmaktadır. TÜRMOB 69.su düzenlenen başkanlar toplantısında ortak bir kararla 26 Aralık’ta yayımlanan bağımsız denetim yönetmeliğini de yargıya taşımıştır” dedi.
Açılış konuşmasının ardından meslek mensupları, konuşmacılar tarafından belirlenen konularda İş Sağlığı ve Güvenliği hakkında bilgilendirildiler.
